Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9894 E. 2024/7672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve dosyadaki tüm belgelere göre verdiği karar usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1614 E., 2023/2650 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/25 E., 2021/760 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadığını, tarafların bu noktaya gelmesine kadının annesinin sebep olduğunu, evlilik süresince kadının ve annesinin istekleri doğrultusunda yaşadıklarını, gerçekleşen son olayda erkeğin oğlu ...'a araç satımı için verdiği vekâletname ile erkeğin haberi olmadan oğlunun erkeğe ait aracı satıp parasını kumarda kaybettiğini, 11.12.2019 tarihinde erkeğin oğlu ile konuşmak için yanına gittiğinde oğlu tarafından darp edildiğini, eve geldiğinde ise yine oğlu ve kadının annesi tarafından darp edildiğini, kadının bu duruma sessiz kaldığını, erkeğin darp raporu alarak şikayette bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin güler yüz göstermediğini, sürekli sorun çıkardığını, kadını ve çocukları sürekli küçük düşürdüğünü, hakaret ve küfür ettiğini, hem kadına hem de çocuklara ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, yatak odasında yaşananları çocuklarına ve akrabalarına anlattığını belirterek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin aile sırlarını dertleşmek için bile olsa başkalarına anlattığı, toplum içerisinde eşine makul şekilde davranmadığı, tanıkların beyanlarına göre hakaretlerin olduğu, tanık ...'nin beyanına göre kadının dudağının yaralanmasında erkeğin rolünün bulunduğu; kadının ise annesi ile ailesi arasındaki dengeyi kurmada zorluk çektiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen eylemlerin kusur teşkil etmediği, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin ise yüklenen kusurlarının yanında ortak çocuklara hakaret ettiğinin ve harçlık vermediğinin de sabit olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin asıl davasının reddine karar verilmesi gerektiği ancak kadının birleşen davasının kabulü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, kadının tazminatlara faiz işletilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; asıl dava hakkında verilen kararın yerinde olmadığını, erkeğin tam kusurlu bulunmasının haksız olduğunu, lehe tazminata karar verilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminatların da haksız olduğunu, kadının yoksul durumda olmadığını, kadına miras kalan taşınmazlardan geliri bulunduğunu, erkeğin ise işçi emeklisi olduğunu, tazminatları ve yoksulluk nafakasını karşılayacak gücünün bulunmadığını belirterek asıl dava hakkında veriler karar verilmesine yer olmadığına kararı, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava hakkında veriler karar verilmesine yer olmadığına kararı, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.