Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9898 E. 2024/5953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkek tarafından istinaf edilen boşanma davasının reddinin temyiz incelemesidir.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verdiği, ortak yaşamı çekilmez hale getirdiği ve erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1915 E., 2023/1686 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/428 E., 2021/298 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 22 yıllık evli olduklarını, ortak 2 çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında erkekten kaynaklanan nedenlerle uzun süredir geçimsizlik yaşandığını, erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığını, baskı yaptığını, evlilik birlikteliğinin müvekkili açısından çekilmez hal aldığını, erkeğin müvekkiline karşı saygısız davrandığını, hakaretler, küfürler ettiğini, ayrıca erkeğin müvekkilini aldattığını, tarafların müvekkilinin kardeşinin evinde oturduklarını, erkeğin müvekkiline bu evin satılarak parasının kendisine verilmesi konusunda müvekkiline şiddet ve baskı uyguladığını, erkeğin tüm kazancını iddiaa oyunları ve kumara harcadığını, eve hiçbir katkısının olmadığını, evlilik içinde hiçbir zaman sorumluluk almadığını, evin ve çocuklarının ihtiyaçlarını hiçbir zaman karşılamadığını, evin geçimini müvekkilinin ailesinin yardımlarıyla sağladıklarını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, çalışmadığını, erkeğin ise devletten maaş aldığı gibi polisevi karşısı ... Etüt Merkezinde temizlik görevlisi olarak asgari ücretle çalıştığını, bu çerçevede tarafların evliliklerinin erkekten kaynaklanan nedenlerle sürdürülemez hale geldiğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini, tarafların ortak çocuğu Sudenaz'ın velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 750,00 TL nafakaya hükmedilmesini, müvekkili lehine aylık 1000,00TL nafakaya hükmedilmesini, ve müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini Mahkememizden talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış, davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166/1 nci maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "ortak yaşamın çekilmez hale gelmesi" koşullarının gerçekleşmiş olması gerekir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma davalarında ispat yükü davacıya aittir. Somut olayda davacı-davalı iddialarını kanıtlamak üzere tanık deliline dayanmıştır. Davalı-davacı ise yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmeyerek, dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş sayılmıştır. Davacı- davalı dava dilekçesinde dayandığı vakıalar, davalı- davacının kendisini tehdit ettiği, kendisini aldattığı ve ekonomik şiddet uyguladığı, kumar oynadığı, kendisine hakaret ettiği, çocuklara ve kendisinin ailesine de hakaret ettiği, oturdukları evin satılarak paranın kendisine verilmesi hususunda baskı uyguladığı yönündedir. Dosya kapsamı, tanık anlatımları, banka kayıtlarında erkeğin kadını aldattığı iddia olunan S.C. isimli kadına para gönderdiği hususunun görülmesi, Mahkememizce toplanan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, kadın tarafından iddia olunan hususlardan, erkeğin kendisini tehdit ettiği, kendisini aldattığı ve ekonomik şiddet uyguladığı, kumar oynadığı hususlarının ispatlanmış sayıldığı, evlilik birliğinin bu noktaya gelmesinde erkeğin tam ve ağır kusurlu olduğu, tarafların bu evlilik birliğini sürdürmelerinde herhangi bir menfaatlerinin kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak yaşamın çekilmez hale geldiği..." gerekçesiyle boşanma davasının kabulüne Türk Medeni Kanun'unun 166/1nci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının kısmen kabulü ile aylık 200,00 TL tedbir / yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere erkekten alınarak, kadına ödenmesine, 23.12.2020 tarihli celsenin 3. Numaralı ara kararı ile kadın lehine hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren işbu karar tarihine kadar geçerli olmasına, kadının iştirak nafakasının kısmen kabulü ile, tarafların ortak çocukları için aylık 300,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere erkekten alınarak, ortak çocuğa velayeten davacıya ödenmesine, 21.10.2020 tarihli ara karar ile hükmedilen geçici velâyet, tedbir kişisel ilişki, 23.12.2020 tarihli ara karar ile hükmedilen çocuk lehine tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, kadının yararına 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine,

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; '' kusur belirlemesi, boşanma kararı, tazminat (maddî-manevî), nafaka ve miktarları' yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,' kusur belirlemesi, boşanma kararı, tazminat (maddî-manevî), nafaka ve miktarları' yönünden kararın bozulması için temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağının, hükmedilen nafaka miktarları ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166/1, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 175 inci, 176 ncı, 323 üncü, 324 üncü, 327 nci ve 329, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı erkeğe yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.