"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1318 E., 2023/2626 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/200 E., 2022/85 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre temyize konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddine, davacı- davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı erkek vekilinin ve davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın sürekli müvekkili ve ailesinden maddî taleplerde bulunduğunu, karşı tarafın müvekkilinin ailesine yönelik hakaret içerikli cümleler sarfettiğini, müvekkilinin, davalının yönlendirmesiyle ailesi tarafından darp edildiğini, yine karşı tarafın müvekkiline ve ailesine hakaretler ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu, karşı tarafın müvekkilinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, bağımsız bir ev açmayıp ailesiyle yaşamaya mecbur bıraktığını, karşı tarafın ayrı bir ev sağlamaması, karşı taraf ve ailesinin sürekli müvekkilini aşağılaması, karşı tarafın evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, davacının davasının reddi ile karşı dava ve taleplerinin kabulü ile müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının bedeli olarak şimdilik 100,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kadının evlilik birliği içerisinde davacı erkeğe ve ailesine karşı saygısızca davrandığı, buna karşı davacı erkeğin de davalı kadının ailesini küçük gördüğü, davalı kadının ailesinin temin ettiği konuta yerleşmeyerek kusurlu davrandığı, her ne kadar davalı kadının davacı ve davalıya evlilik birliğinden önce darp etmiş ise de bunun davalı kadın yönünden kusur oluşturmayacağı, kendisinden kaynaklanmadığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine; ziynet alacağı davasında ispat külfeti kendisine düşen kadının, ziynetlerin koca tarafından el konulduğunu, kendisine iade edilmediğini somut delillerle ispatlayamadığı; dinlenen kadın tanıklarının beyanlarının kadının iddiasını ispata yeterli olmadığı; bu yönüyle kadının ziynet alacağı iddiasını ispatlayamadığından kadının ziynet alacağı davasının reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakaya yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Bilahare kanun yolu başvuru süresi içerisinde vermiş olduğu 25.03.2022 tarihli dilekçe ile de ziynet alacağı yönünden vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını belirtmek sureti ile istinaf isteminde bulunmuştur.
2. Davacı-karşı davalı kadın vekili; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve ziynet alacağı talebinin reddi ile nafaka miktarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan vakıa tespiti ve kusur belirlemesinin doğru olduğu, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin kusur değerlendirmesinde ve her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına; eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminatın koşulları oluşmadığından maddî ve manevî tazminatın reddine karar verilmesinde; boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde; kadının, ziynet eşyalarının koca tarafından rızası dışında elinden alınıp, iade edilmediğinin usulünce ispat edilemediğinden İlk Derece Mahkemesinin ziynet alacağına ilişkin davayı reddetmesinde ve reddedilen ziynet alacağı yönünden karar tarihindeki tarife esas alınmak suretiyle davacı-karşı davalı erkek yararına 5.100,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı koca vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddine, davacı-davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.