Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9924 E. 2024/6737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur durumu ve fer'i sonuçlar (velayet, nafaka ve tazminat) hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1956 E., 2023/1970 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/935 E., 2023/428 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek, eşi ile anlaşmalı boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmiş, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine sunduğu çekişmeli dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kayınvalidesinin, 2008 yılında eşi ile süt kardeşi olduklarını söylemesi üzerine eşi ile aralarındaki ilişkiyi sona erdirdiğini, kadının yevmiyeli olarak çalışması sebebiyle kendisini küçümsediğini, kadının iddialarını kabul etmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüne ve eşi ile boşanmalarına, ortak çocuların velayetinin müvekkiline verilmesine, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, 2008 yılından itibaren soğuk davrandığını, beraber yemek yemediğini, ayrı odada yattığını, müvekkilinin diyaliz hastası olduğunu, erkeğin evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, yalnız bıraktığını, maddi ve manevi destek vermediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine 450,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 450,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 150.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının diyaliz hastalığı süresince hiç ilgilenmediği, ekonomik yardımda bulunmadığı anlaşıldığından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylardan dolayı kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık takdir edilen 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 450,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık takdir edilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi ile 450,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin karşı davası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ve miktarları, kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi, manevi tazminat ve miktarları, kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.