Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9945 E. 2024/7122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında manevi tazminat miktarı ve maddi tazminat talebinin kabulü ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin manevi tazminat miktarını artırmasına ve maddi tazminata hükmetmesine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/623 E., 2023/1769 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/795 E., 2022/851 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; 20.08.2021 yılında resmi olarak evlendiklerini, fiili evliliğin olmadığını, ortak çocuklarının bulunmadığını, erkeğin, müvekkiline evlenmek istemediğini söyleyerek haklı bir sebep yokken düğün törenini iptal ettiğini, ortak konuta ilişkin ev eşyalarının alım masraflarını müvekkili ve ailesine yüklediğini, düğün hazırlıklarında ihmalkar ve ilgisiz davrandığını, nikah sonrası müvekkiline soğuk davrandığını, müvekkilini kredi kartı üzerinden borçlandırarak ekonomik şiddet uyguladığını, kredi sicilinin bozuk olduğunu söylemeyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilini küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, sürekli azarladığını, küfür ettiğini ve argo konuştuğunu, müvekkilinin annesine ait otomobilin müvekkilin üzerine geçmesi konusunda baskı yaptığını, fiziksel şiddette bulunduğunu ve evlenmekten vazgeçmekle tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, adının, müvekkiline karşı ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilin imkanları üzerinde altın takı alınması için baskı yaptığını, sigara ve alkol kullanmaktan vazgeçeceğini söylemesine rağmen sözünde durmadığını, kadının dayılarının, müvekkilin yapamayacağı maddî talepler konusunda baskı yaptığını ve kadının buna sessiz kaldığını evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin resmi nikah yapıldıktan sonra düğün öncesinde düğün hazırlıkları yapılmasında davacı eşi yalnız bıraktığı, ortak konutun eşyalarının alım masraflarını davacı eş ve ailesine yüklediği, hazırlık aşamasında masraf yapmaktan kaçındığı, davacı kadının sunduğu mesaj dökümlerinde eşi ile sürekli argo içerikli konuştuğu ve sürekli evlilikten vazgeçme tehdidinde bulunduğu, davacının aile yakınları yanında eşi ile azarlayıcı şeklide konuştuğu, davacının annesi üzerine kayıtlı aracın davacı üzerine kaydedilmesi hususunda baskı yaptığı, düğünden bir gün önce davacı eşi terk ederek düğünün iptali nedeni ile davacı eşin çevresine karşı küçük düşmesine sebep olduğu iddialarının ispatlandığı, bunlar dışındaki resmi nikahtan öncesine ait iddiaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği; kadının ise eşinden ve ailesinden imkanları olmadığı halde 100 gr ve daha sonra 200 gr daha olmak üzere altın alınması konusunda baskı yaptığı, ailesinin bu konudaki baskısına sessiz kaldığı iddialarının ispatlandığı, davalının bunun dışındaki resmi nikah öncesindeki iddiaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, davalının davacı düğün iptal olduktan sonra çiçek yollaması nedeni ile affın gerçekleştiği iddiasının ise tarafların birliği devam ettirmek için bir araya gelmediği anlaşıldığından af olarak değerlendirilemeyeceği taraflar arasında yaşanan olaylar nedeni ile meydana gelen geçimsizlikte erkeğin, kadına oranla ağır kusurlu olduğu boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, tedbir nafakası ve maddî tazminat talep edebilme şartları gerçekleşmediği gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 8.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin, kadının nafaka ve maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafaka (tedbir-yoksulluk) taleplerinin reddi ve yargılama gideri-vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın yararına taktir edilen manevî tazminat miktarının az, maddî tazminat talebinin reddi kararının ise hatalı olduğu, sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının manevî tazminatın miktarına, reddedilen maddî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesine müteakip 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Erkek tarafından kusur belirlemesi istinaf edilmemiş olup istinaf edilmeyen yön temyiz edelemeyeceğinden uyuşmazlık manevî tazminatın miktarı ile maddî tazminatın kabulü ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.