"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2765 E., 2023/1788 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/653 E., 2022/440 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, nafaka ve tazminatın duruşma esnasında belirtileceğini, erkeğin sürekli tehdit ve hakaret ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ve ailesine hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, kadını ters ilişkiye zorladığını, erkeğin tehditleri ile kuzeni ile mesajlaştığını iddia ederek, davanın reddini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini, olaylarla eşinin alakasının olmadığını, eşine saplantılı olarak ilgisi olan teyzesinin oğlundan ahlaksız yazıların kadının telefonuna geldiğini, eşinin ailesinin evlerine gelerek hakaret ettiklerini, kadının ailesinin baskısı ile evi terk ettiğini iddia ederek, boşanma davasının reddini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının H.isimli erkekle gece yarıları erkekten gizlice mesajlaştığını, bu şahsın kadına mesajla cinsel birliktelik teklifi şeklinde karşılık verdiğini, kadının erkeğe hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, kadın ve ailesinin sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, kadının cinsel birliktelikten kaçındığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı-davalı kadın tanıklarının tarafların geçimsizliğine ilişkin görgüye dayalı tanıklıklarının bulunmadığı, duyuma dayalı tanıklık yaptıkları, duyuma dayalı tanık beyanlarının hükme esas alınmadığı, davacı-davalı kadının bu iddialarını ispatlayamadığı, tanık F.Y.'ın beyanları bulunsa da, sonrasında tarafların evliliklerinin devam ettiği, asıl boşanma dava tarihinden kısa süre önce de taraflar arasında hiçbir sorun olmadığı, bu durumun dosyaya erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarından ve fotoğraflardan anlaşıldığı, fotoğraflardaki tarihler incelendiğinde dava tarihinden kısa süre önce tarafların samimi şekilde bir arada olduğu, dolayısıyla kadının, erkeğin zorla kuzenine mesaj attırdığı iddiasını ilişkin eylemini affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı; her ne kadar davalı-davacı erkek tarafından birleşen dava dilekçesinde kadının kuzeni ile görüştüğü ve buna ilişkin mesajların dosyaya flash bellek içinde sunulduğu iddia edilmiş ise de, erkeğin asıl davaya verdiği cevap dilekçesinde ilgili olayla ilgili eşinin hiçbir alakasının olmadığını, eşini sevdiğini, davacı kadının ailesinin baskısı ile fiilen ayrıldıklarını beyan ettiği, bu şekilde bu olayla ilgili davacı eşine bir kusur yüklemediği, yine erkek tarafından dosyaya sunulan flash bellek içerisindeki ilgili video incelendiğinde, ilgili yazışma sırasında erkeğin de kadının yanında olduğu, aralarında o esnada herhangi bir tartışmanın olmadığı, gizli bir mesajlaşmanın da olmadığı, erkeğin sonrasında açmış olduğu davada ise bu durumu ileri sürüp davacıya kusur olarak yükletilmesini istemesinde ise kötüniyetle hareket ettiği, böyle bir durum yaşanmış olsa dahi bunun af kapsamında kaldığı, erkeğin bu iddiasının bu sebeple hükme esas alınmadığı, diğer iddialarına ilişkin de somut delil ve tanık beyanının bulunamadığı, fiili ayrılıktan sonra da erkeğin tekrar bir araya gelmek için çaba sarf ettiği, bu durumun dosyaya sunulan mesaj kayıtları, davalı erkeğin kendi beyanları ve tanıklarının beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davasının ayrı ayrı reddine, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, tedbir nafakasının kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, tazminat ve nafaka taleplerinin açıklatılmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, kaldırılan tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesiyle boşanmayı kabul etmemesinin sebebinin kadının kuzeni H. Y. ile bir ilişkisi olmadığına inandırması sebebiyle olduğunu, daha sonra ortaya çıkan durumlarla ihanete uğradığını belirterek, kusur belirlemesi ve birleşen davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, tedbir nafakasının sonradan talep edilmesine yasal bir engel bulunmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi ve kaldırılan tedbir nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise davalı-davacı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın bulunup bulunmadığı, asıl boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.