"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/706 E., 2023/1841 K.
KARAR : Yeniden hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/758 E., 2023/66 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen son karar ile İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davada boşanmanın fer'ilerine ilişkin taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, hükmün kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, asıl davanın reddine, karşı davada boşanmanın fer'ilerine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının erkeğin ailesi ile görüşmesini engellediğini, sinir krizi hallinde evdeki eşyaları kırdığını, aşırı kıskanç olduğunu, en son çocukları ve kendisini öldürmek için yastığın altına bıçak sakladığını evdeki akrabaların bu durumu fark etmesi ile engellendiğini, çocuklara eziyet ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, müşterek konuta aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evi terk ettiğini, erkeğin savurgan olduğunu, başka evdeki hasta ablasına kadının bakmasını istediğini, kadına hakaret ettiğini, baskı uyguladığını iddia ederek asıl davanın reddine, aksi takdirde ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2020 tarih ve 2017/587 E 2020/35 K sayılı kararı ile; kadının erkeğin ailesini evinde istemediği ile kadının babasının erkeğin ailesini tehdit ettiğinin anlaşılmasına göre asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, usulüne uygun açılmış aile konutu şerhi davası olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının kısmen kabulüne, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili, karşı davanın kabulü, hükmedilen iştirak nafakası ile tazminatların miktarları ile velâyet düzenlemesi yönünden; davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın kabulü ile kusur değerlendirmesi, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin değerlendirilmediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.05.2021 tarih ve 2020/1096 E 2021/1390 K sayılı kararı ile; erkeğin; kadının, ortak çocukları öldürmek için yastığın altına bıçak sakladığı, kıskanç, asabi olduğu, istinaf dilekçesinde de sinir krizi geçirip evdeki eşyaları kırıp-döktüğüne dair iddialar uyarınca, mahkeme tarafından kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması gerektiği, kabule göre de; erkeğin de velâyet talebi olmasına rağmen erkekle görüşme yapılmadan SİR alınmasının da doğru olmadığının anlaşılmasına göre kararın esası ve tarafların istinaf sebepleri incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli 2021/356 Esas, 2022/248 Karar sayılı kararı ile; yapılan yargılama neticesinde kadının vesayat alınmasına gerek olmadığının anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesi'nin birinci kararındaki gerekçelerle ile birlikte aynı karar verilmiştir.
D.Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili, karşı davanın kabulü, hükmedilen iştirak nafakası ile tazminatların miktarları ile velâyet düzenlemesi yönünden; davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın kabulü ile kusur değerlendirmesi, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin değerlendirilmediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli 2022/1629 Esas, 2022/2334 Karar sayılı kararı ile; kadının maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmediğinden kararın esası ve tarafların istinaf sebepleri incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi'nin birinci kararındaki gerekçelerle ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, usulüne uygun açılmış aile konutu şerhi davası olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının kısmen kabulüne, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, hükmedilen iştirak nafakası ile tazminatların miktarları ile velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü ile kusur değerlendirmesi, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin değerlendirilmediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına yüklenen erkeğin ailesini istememe kusurundan sonra tarafların evliliklerinin devam ettiği bu durumun af kapsamında kaldığı, af kapsamında kalan eylemin kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmayacağı, kadına yüklenen bir diğer kusurlu davranış olan kadının babasının erkeğe tehditlerine kadının sessiz kaldığı iddiasına ilişkin olarak, tehdide dair ifadelerin tarafların bulunduğu ortamda gerçekleşmediği, kadının babasının tehdidine dahil olduğu konusunda dosyada delil bulunmadığı, üçüncü kişinin eyleminin tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesi ile erkeğin tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ve maddî ve manevî tazminata yönelik; kadının ise asıl davanın kabulüne yönelik istinaf başvurularının kabulüne, hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, ortak çocukların velâyeti, iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin davasının reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına dava tarihinden ilk işe girdiği tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi ile kusur değerlendirmesi, nafaka miktarları ile tazminat taleplerinin değerlendirilmediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü gerekip gerekmediği, maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı; tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Şeyma'ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Muhammet'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.