Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9974 E. 2024/6644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümü üzerine boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle, sağ kalan eşin (davalı kadının) boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, evlilik birliği içerisinde eşine kötü davranışlarda bulunduğu, yalan söylediği ve evlilik birliğinin sorumluluklarını ihlal ettiği hususları gözetilerek davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/88 E., 2023/2070 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/340 E., 2022/803 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 18.10.2015 tarihinde birbirlerine destek olmak bakıp gözetmek düşüncesiyle evlendiklerini, davalının ilk başlarda olumlu olan tutum ve davranışlarının evlilik süreci içerisinde parasal temelde değişmeye başladığını, ortak yaşamın gerekli tüm ihtiyaçlarının davacı tarafından karşılandığını, davalının emekli olmasına rağmen herhangi bir katkı yapmadığını hatta davacıya "senin malın nerede bana bir ev al" demek suretiyle ev alınması talebinde bulunduğunu, azarladığını, bağırıp çağırdığını, kavga ortamı yarattığını, ev de yalnız bırakıp günün büyük kısmını dışarıda geçirdiğini "niye benimle kavga etmiyorsun, senin boğazını sıkacağım "dediğini, davacının kızını arayarak ondan kendisine ev almasını istediği davalının davacı ile maddî çıkar nedeniyle evlendiğini, maddî isteklerinin yerine gelmemesi üzerine 30.05.2017 tarihinde eşyalarını toplayıp evi tek ettiğini, davalının nüfus kaydı incelendiğinde davacının evlendiği beşinci kişi olduğunun sonradan ortaya çıktığını, davalının bunu davacıdan gizlediğini bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacının davalı ile ilgilenmediğini, alış veriş dahil evin tüm ihtiyaçlarını davalının karşıladığını ,davacının adına kayıtlı evi çocuklarına devrettiğini sonradan öğrendiğini, davalıya yalan söylediğini, davalıyı evden kovduğunu, sürekli küçük gördüğünü bu nedenlerle davanın reddine davalı lehine aylık 750,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2018 tarihli ve 2017/382 Esas, 2018/731 Karar sayılı ilamı ile davanın davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 3.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2022 tarih ve 2022/513 esas, 2022/523 karar sayılı kararı ile; istinaf aşamasında mevcut nüfus kaydına göre davacı erkeğin vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacının mirasçıları ..., ..., ... davayı takip etmek istedikleri ve istinaftan feragat beyanına ilişkin Av. ...'nun dilekçesini dosyaya sunduğu görülmüştür. Her ne kadar mirasçı vekillerinin vekâletnamesinde boşanma özel yetkisi ve fotoğraf yok ise de bu eksiklik ilk derece mahkemesince yargılama sırasında giderilebileceğinden bu hususa işaret edinmekle yetinilmiştir. Eldeki davada, taraflar arasındaki kesinleşmeyen boşanma kararı, davacının ölümü ile konusuz kalmıştır. Ölü davacı erkek mirasçıları tarafından davanın takip edildiği anlaşılmakla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünde tespit yapılması gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının daha önce kaç evlilik yaptığını davacıdan gizlediği, başkalarının yanında davacının boynuna sarılıp boğazını sıktığı, "seni öldürürsem ne olur, kim şahit olur" şeklinde beyanda bulunduğu, evi terk edip başka bir ev tutup orada yaşadığı, davacının kızına "ben yaşlı babanıza bakmak zorunda değilim" şeklinde beyanda bulunduğu davalının evlilik birliği içerisinde birlikte yaşama sorumluluğunu ihlal ettiği, eşine yalan söylediği ve kötü muamelede bulunduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalının evlilik birliğinin temelden sarsılmasında kusurlu olduğu gerekçesiyle evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı yapıldığını, koşulları oluştuğu halde davalı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iddia, taraflara ait nüfus aile kayıt tablosu, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında; tarafların 18.10.2015 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, davacı erkeğin taraflar arasında boşanma davası devam ederken 16.10.2021 tarihinde vefat ettiği, erkeğin ölümü sebebiyle evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı ancak davacı erkeğin mirasçıları kusur tespiti açısından davaya devam edeceklerini bildirdiklerinden davaya devam edilerek Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar dikkate alındığında davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğuna ilişkin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek kararın tümüyle bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü ile boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı, sağ kalan eş olan davalının boşanmayı gerektirecek derecede kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, kadının fer'î talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.