Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9973 E. 2024/7690 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1158 E., 2023/1444 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/226 E., 2022/201 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.09.2015 tarihinde evlendiklerini, ... adında ortak çocuklarının bulunduğunu, tarafların evlendikten sonra müvekkilin ailesine ait dairede oturduklarını, yan dairede müvekkilinin anne ve babasının oturduğunu, davalının evde yemek yapmadığını, evin ve müvekkilin temizliği ile ilgilenmediğini, çocuk dünyaya geldikten sonra da davalının davranışlarının değişmediğini, evin, çocuğun ve müvekkilin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, çocuğu müvekkilinin annesine teslim ettiğini, çocuğun tüm ihtiyaçları ile müvekkilin annesinin ilgilendiğini, davalının ilgilenmediğini, davalının müvekkiline '' salak, manyak, geri zekalı, sen kimsin, senden akıl mı alacağım, aptal,'' diyerek sürekli olarak hakaretler ettiğini, en son tartışmalarından sonra davalının tüm eşyalarını toplayarak evi terk ettiğini gittiğinden beri ne çocuğu ne müvekkili arayıp sormadığını, bu sebeplerle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, çocuk lehine aylık 500,00 TL nafaka verilmesine, 50.000,00 maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı eşi arasında evliliklerinin ilk zamanlarında başlayan anlaşmazlıklar, günden güne artarak, günümüze kadar devam ettiğini, anlaşmazlıkların temelinde, müvekkilinin kayınvalidesinin ve kayınpederinin çiftin evliliklerine fazlasıyla karışması ve davacı eşin de, her defasında, annesinin ve babasının etkisinde kalarak hareket etmesinin yattığını, davalının evlenmeden önce ayrı yaşama konusunda müvekkiline söz verdiğini ancak davalının anne ve babası ile yaşamaya başladıklarını, müvekkili ile davalı arasında yaşanan tartışmaların ortak çocuğun psikolojisini de olumsuz etkilediğini, davalının annesinin ortak çocuk 40 günlükken kucağından alışır durmaz diyerek aldığını, müvekkilinin bebeğini emzirmeden davalının annesinin çocuğu emzirmeye çalıştığını, çocuğu annesinden ayırmaya çalıştığını, davalının annesi ve babasının davalıyı aşağıladığını, davacının bu durumlara sessiz kaldığını, davacı tüm bunlara dayanamayarak babasını aradığını ve davacının babası bu şekilde evlilikleri yürütemeyeceklerini söylediğini, davalı davacının babasının yanında davalıyı ittirerek ve koluna vurarak hakaret ettiğini, davacı-davalının erkek kardeşinin de müvekkilini tehdit ettiğini, davalının bunların üzerine gizlice evden ayrıldığını, daha sonra davacı davalıyı aradığı ve anlaşmalı şekilde boşanmak istediğini söylediğini, tek taraflı protokol hazırlandığını e devletten öğrendiğini, yaşanan bu olayların bir kısmını kayıt altına almak zorunda kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla boşanmaya karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesini, müvekkili için aylık 700,00 TL tedbir -yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile davalıdan tahsiline, ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğe toplum içerisinde ''salak, geri zekalı, bir şeyleri senden mi öğreneceğim, sen cahilsin, sen ne bileceksin, ben çocuğumu kendi bildiğime göre yetiştireceğim," şeklinde aşağılayıcı sözler söylediği ve hakaretler ettiği, evin ve çocuğun bakımı ile yeterince ilgilenmediği, davacı-davalı erkeğin ise davalı-davacı kadını anne ve babasıyla birlikte oturttuğu, ayrı ev açılmasına rağmen anne ve baba ile beraber yaşamaya zorladığı, davacı-erkeğin annesinin müşretek çocuğu annesinden uzaklaştırmaya çalıştığı, davacı-davalı erkeğin bu duruma sessiz kaldığı, davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadına babasının yanında tokat atarak şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk 2016 doğumlu Yağız ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı-davacı yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur tespiti, davalı-davacı kadının davası, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili; davacı-davalının davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarında, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasında ve anne ile ortak çocuk arasında yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ile tazminatlar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.