Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9976 E. 2024/7691 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin boşanmaya ve kadına maddi tazminata hükmetmesi, erkeğin taleplerini ise reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1176 E., 2023/1991 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çine Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2017/204 E., 2020/55 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 4 yıldır evli olduklarını, ortak çocukları olmadığını, davalının müvekkiline karşı incitici ve küçük düşürücü muamelelerle davrandığını, üç ay önce erkeğin evi terk ettiğini, müvekkilinin erkekle dönsün diye konuşmaya gittiğini, erkeğin ben böyle rahatım orada rahat para harcıyamıyorum dediğini, erkeğin iktidarsız olduğunu, müvekkilinin bundan bir şikayeti olmamasına rağmen erkeğin bunu büyüttüğünü ve bu durumdan etkilendiğini, kooperatife girildiğini ancak erkeğin aidat ödemeleri için huzursuzluk çıkardığını, müvekkilinle yaşamak istemediğini söylediğini, kadının ilk evliliğinden olan kızını sadece hafta sonları gelmesine rağmen evde istemediğini, yine şekilde anne ve babasının da eve gelmesini istemediğini, evi terk ettiğinden beri maddî destek sağlamadığı, kooperatif aidatlarını da son üç aydır müvekkilinin ödediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL manevî tazminat, 10.000,00 TL maddî tazminat, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, haricen davadan haberdar olduklarını, kadının müvekkilini evden kovduğunu, kapıyı kitlediğini, erkekteteki anahtarları istediğini, eve girişinin engellendiğini, davacının kasıtlı olarak dava dilekçesinde müvekkilinin ölü anne ve babasının Denizli deki evini gösterdiğini müvekkilinin hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocukları eve getirdiğinde kadının ilgilenmediğini, kadının 12 yaşındaki kız çocuğu ile yattığını annesi öyle istedi diye çocuk sahibi olmak istemediğini, tüm kusurun karşı tarafta bulunduğunu, karşı tarafın suçlamalarının yersiz olduğunu, karşı davanın reddi ile 25.000,00 TL manevî tazminatı, 35000,00 TL maddî tazminat ile 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliği içinde alınan kooperatif hissesinin ödemelerine, kayıtsız kalıp katılmaması nedeniyle evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğinin sabit olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı bunda da erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun 166/1 gereğince boşanmalarına, davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine, maddî tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 4721 sayılı Kanun 174/1 gereğince 4.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevî tazminat isteminin reddine,karşı davanın reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.