Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9988 E. 2024/7884 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi davası arasındaki zamanaşımı başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi davalarında zamanaşımının boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve davacının taşınmazın edinildiği tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye başladığı iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2384 E., 2023/2419 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/4 E., 2023/585 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; 23790 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün kooperatiften 2008 yılında satın aldığını, 2018 yılına kadar aidatları müvekkilinin ödediğini, 2018 yılında borcunu müvekkilinin ödediği evin tapusunun davalı adına çıktığını belirterek, davalı ile müvekkili arasında evlilik süresince devam eden mal rejimi tasfiye edilerek 23790 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün edinilmesine ve bilahare iyileştirilmesine müvekkil tarafından yapılan şimdilik toplam 10.000,00 TL katkının tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dolduğunu, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki boşanma davasının 18.04.2012 tarihinde kesinleştiği, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; tasfiye konusu taşınmazın mülkiyetinin 2018 yılında davalı adına tescil edildiğini, zamanaşımı başlangıç tarihinin taşınmazın edinme tarihininden itibaren başlaması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki boşanma davasının 18.04.2012 tarihinde kesinleştiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarının boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, her ne kadar davacı taşınmazın 2008 yılında satın alındığını, 2018 yılına kadar aidat ödemelerinin kendisi tarafından yapıldığını iddia etmiş ise de, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yapılan ödemelerin mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bunun da zamanaşımına uğradığı, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarih olan 13.04.2012 tarihinden sonra yapıldığı iddia edilen ödemelerin ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde açılacak davalarda talep edilebileceği, boşanma dava tarihine kadar yapılan ve mal rejiminin tasfiyesi kapsamına dahil olan kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tasfiye konusu taşınmazın mülkiyetinin 2018 yılında davalı adına tescil edildiğini, zamanaşımı başlangıç tarihinin taşınmazın edinme tarihininden itibaren başlaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, zamanaşımın başlangıç tarihi noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 5 inci maddesi, 225 nci maddesinin ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 149 ncı maddesi, 151 nci maddesi, 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.