Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9987 E. 2024/6497 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkeğin tam kusurlu olduğu önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmaması sebebiyle açılan boşanma davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar için vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önce erkeğin tam kusurlu bulunduğu boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra 3 yıllık süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmadığının tespit edilmesi ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1531 E., 2023/2291 K.

KARAR : Kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/24 E., 2020/103 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm verilmesine, kadının istinaf konusu yapılan diğer sebeplerinin ve erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkek tarafından Ortaköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2009/395 Eas sayılı dosyası boşanma davası açıldığını, 08.09.2010 tarihinde davanın reddine karar verildiği, kararın 22.10.2013 tarihinde kesinleştiği, tarafların 17 yıl önce ayrıldığını, bu süre içerisinde de bir araya gelmediklerini, verilen kararın kesinleşmesinden sonra yasal 3 yıllık süre içerisinde tarafların bir araya gelmediğini, ortak hayatın yeniden kurulamadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin geçimsizlikte ve ayrı yaşamaya ilişkin süreçte tam kusurlu olduğunu, daha önce erkeğin açtığı davanın erkeğin tam kusurlu olması sebebi ile reddedildiğini, erkeğin kadına kötü muamelede bulunduğunu, aşağıladığını, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, İzmir 8. Aile Mahkemesinin 2012/705 Esas 2013/209 Karar sayılı dosyası ile belirlenen tedbir nafakasının aylık 600,00 TL 'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, takip eden yıllarda nafakanını tefe oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III .İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine dair verilen kararın 22.10.2013 tarihinde kesinleştiği, ret kararının kesinleşmesinden sonra yasal süresi içinde tarafların bir araya gelmedikleri birlikte yaşamadıkları ve ortak hayatın yeniden kurulamadığı, Ortaköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/395 E. 2010/254 K. sayılı kesinleşen ilamında davacı erkeğin evlilik birliğinin yüklediği sorumluluklardan kaçınarak davalı kadını darp ettiği, ona toplum içerisinde küçük düşürür hakaretlerde bulunduğu, nihai olarak 10 yıl önce kadını darp ettikten sonra evi terk ederek başka bir kadınla yaşadığı, bu suretle tam kusurlu olduğu hususlarının tespit edildiği ve tarafların ret kararından sonra biraraya gelmedikleri, eşler arasındaki geçimsizlikte davacı karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, eylemli ayrılık sebebiyle açılan davada davacının tam kusurlu olmasının boşanma istemine engel teşkil etmeyeceği, dava açılmakla ayrı yaşama hakkını kazanan ve boşanma sebebiyle de kadının yoksulluğa düşeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusur durumu kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan erkeğin eylemleri, kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü, tarafların ekonomik-sosyal durumları, hak ve nesafet ilkeleri gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların asıl davada 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, karşı davada 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 600,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının takip eden yıllarda üfe oranında artırılmasına, 30.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir .

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı davalı erkek vekili ve davalı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat ve miktarları bakımından hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, tazminat miktarları ve tazminatlar bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesi bakımından hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında erkek tarafından daha önce görülen ve ret kararı ile sonuçlanan davadaki kararın kesinleşme tarihi sonrasında da tarafların evlilik birliklerini devam ettirmek amacı ile tekrar biraraya gelmedikleri,eldeki dava tarihine göre 3 yıllık süre şartının gerçekleştiği bu sebeple erkeğin davasında 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası şartlarının da gerçekleştiği,erkeğin bu davası yönünden kusurun öneminin olmadığı,öte yandan mahkemece erkeğe yüklenen kusur vakıalarının önceki kesinleşen ret kararındaki gerekçeye göre kesinleştiği,kaldı ki eldeki dava dosyasında dinlenen bir kısım tanıkların da bu kusurları somut inandırıcı şekilde ifade ettikleri, böylece mahkemece erkek tam kusurlu kabul edilerek erkeğin davası yönünden ve kadının davası yönünden belirtilen şekilde boşanmaya karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde sürekli ve düzenli geliri bulunmayan kadın lehine tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği,kadının nafaka talebinin tam kabulünün uygun olduğu,müstakil nafaka ilamı ile de irtibatlandırılarak tekerrürün önlendiği, kusur durumu ve erkeğin sebebiyet verdiği hadiseler, kadının boşanma ile en azından diğer eşin maddi desteğinden yoksun kalacak olması,kadının kişilik haklarının ihlaline göre kadın lehine maddi ve manevi tazminat isteme koşullarının gerçekleştiği, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,kusur vakıaları, kişilik haklarının ihlali ve ihlalin ağırlığı,evli kalınan süre, tazminatların boşanmanın ferisi niteliğinde olduğu ayrıca harç ve ücreti vekalete tabi olmadığı gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun maddi tazminat ve manevi tazminat bakımından kabulüne , hükmün kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 'er TL maddî ve manevî tazminata, kadının diğer istinaf sebepleri ile erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle ;erkeğin davasının kabulü , tazminatlar için vekalet ücretine hükmedilmemesi sebepleri ile hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tam kusurlu erkeğin açtığı davada ortak hayatın yeniden kurulmaması sebebi ile açılan davanın kabulü ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar için vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı , 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 324 üncü, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.