"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2308 E., 2023/2295 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/389 E., 2021/631 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, İlk Derece Mahkemesi ek kararla davalı vasisinin istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vasisi vekilince ek kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vasisi vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 55 yıldır evli olduklarını, evliliklerinden ortak reşit 6 çocukları olduğunu, yaklaşık olarak 25 yıldır ayrı yaşadıklarını, evliliğin fiilen sona erdiğini, dolaysıyla tarafların davranışlarının, geçimsizliklerinin ve anlaşmazlıklarının evlilik hayatı içerisinde zamanla değişme ve düzelme ihtimali de olmadığını, tarafların boşanma ve boşanmanın tüm sonuçlan üzerinde anlaşmaya vardıklarını, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir tazminat ve nafaka ve eşya konusunda hiçbir talepleri olmadığını, buna dair anlaşmaya ilişkin boşanma protokolünün taraflarca tanzim edilip imza altına alındığını, bu nedenle tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarını sağlayabilmek mahkemeye başvurma gereğinin hasıl olduğu, şiddetli geçimsizlik ile ortak hayat çekilmez hale geldiğinden dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın katıldığı 08.07.2021 tarihli duruşmada; "davacı tarafından aleyhime açılan boşanma davasını kabul ediyorum, davacı ile evlilik birliğimizi devam ettirmemiz mümkün değildir, aramızda geçimsizlik vardır, karşılıklı protokol düzenledik, protokol altındaki imza bana aittir, içeriğini aynen tekrar ederim, davacıdan kendim için herhangi bir tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet eşyası, eşya alacağı ve sair ekonomik talebim ile yargılama gideri talebim yoktur, protokol doğrultusunda boşanmamıza karar verilmesini istiyorum" şeklinde beyanda bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça açılan davanın kabulü ile tarafların anlaşmalı boşanmalarına, tarafların anlaşmaları gözetilerek tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talepler ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dilekçe ekinde sunulan anlaşma protokolünün tasdikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vasisi vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı ...'nin Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/1956 Esas sayılı dosyası ile kısıtlandığı ve kendisine vasi atandığı, Hürmüse'nin anlaşmalı boşanma davası sürecinde ve istinaftan feragat beyanını yaptığı tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığının sunulan raporlardan da anlaşıldığı, davacının anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesinden 3-4 gün sonra yeni bir evlilik gerçekleştirdiği, ilk derece mahkemesince istinaf başvurularının reddine ilişkin verilen kararın yerinde olmadığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını, istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek, ilk derece mahkemesince verilen boşanma kararının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 345 nci maddesinde; "İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." Somut olayda boşanmaya yönelik kararın davalı ... ...'e 02.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği aynı tarihli dilekçe ile istinaf hakkından feragat ettiğine dair dilekçe verildiği, davalı vekilinin 07.07.2023 tarihinde verilen kararı istinaf ettiği görülmüş, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ek karar ile davalı vasi vekilinin istinaf başvurusunun süresi geçtikten sonra sunulması nedeni ile reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir..." gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vasisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vasisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın tamamı yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma davasının kabulü, istinaf yolundan feragat etme ve istinaf süresinin geçip geçmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 346 ncı, 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vasisi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.