"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1490 E., 2023/1941 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/532 E., 2022/428 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1 nci maddesi gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminat takdir edilmesine, ortak çocuk ... için aylık 1.500,00 TL eğitim desteği takdir edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle, öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 nci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... için dava tarihinden çocuğun reşit olduğu, 23.09.2020 tarihine kadar aylık 700,00 TL tedbir nafakası takdirine, davacı için aylık 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat takdirine, kadının manevî tazminat talebi ile, erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası tutarlarının yetersiz olduğu, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, yönünlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi, kadın lehine nafaka ve tazminat verilmesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda tazminat takdir edilmesine karar verilmesi yönünlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "...Mahkemece verilen karar boşanma hükmü yönünden verilen karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece her ne kadar boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de dosyanın incelenmesinde taraflarca boşanma nedeni olarak ileri sürülen iddiaların ispatlanamadığının anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de hükmün boşanmaya yönelik kısmı taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bu husus kaldırma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinildiği boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı eşe isnadı mümkün kusur tespit edilemediğinden davalı eşin kusur tespitine yönelik istinaf isteminin kabulü ile boşanmaya neden olan olaylarda davalı eşin kusurunun bulunmadığının tespitine, boşanmaya neden olan olaylarda kusuru tespit edilemeyen eş aleyhine maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 nci madde koşulları oluşmamıştır..." gerekçesiyle davacı kadının maddî tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak maddî tazminat takdir edilmesi doğru olmayıp, davalının davacı lehine takdir edilen maddî tazminata ilişkin istinaf isteminin kabulü ile davacının maddî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalının kendi tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf isteminin de aynı gerekçe ile reddine, ilgili yasal düzenlemeler dikkate alındığında her iki tarafın da emekli oldukları, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları ve gelir durumları dikkate alındığında düzenli ve sürekli geliri bulunduğu anlaşılan davacı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme durumu söz konusu olmadığından davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davalının davacı lehine yoksulluk nafakası takdirine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yargılama sırasında davacı lehine tedbir nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla tedbir nafakası takdirine yönelik istinaf talebinin ise reddine, sonuç olarak; davalı tarafın kusur tespiti, davacı lehine maddî tazminat ve yoksulluk nafakası takdirine ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, davalının diğer yönlere ilişkin istinaf talepleri ile, davacı kadının tüm istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen gerekçe ile esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminat verilmemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.