Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1026 E. 2024/8535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, boşanmaya ve feri sonuçlarına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1299 E., 2023/2443 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/492 E., 2020/147 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini kadının kusurlu davranışları olduğunu boşanmak istemediğini beyan ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacı tanık beyanı ve bunu destekleyen davacıya ait darp izine fotoğraflar dikkate alındığında, davalının davacıya yönelik şiddet içeren eylemleri, agresif yapısı, kıskanç tavırları, ortak çocuk İnci Selin'e yönelik hakaret içeren olumsuz davranışları davalı için kusurlu davranışlar olarak ve taraflar arasında yaşanılan sorunlarda, davalının tam kusurlu olduğu kabul edildiği, davalının kabul edilen kusurlu davranışları, iki yılı aşkın süredir tarafların ayrı yaşamaları birlikte değerlendirildiğinde; evliliğin temelinden sarsıldığı, ortak çocuk 01.01.2001 doğumlu ...'in yargılama aşamasında reşit olduğundan velâyet ve nafaka talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, davacının hastanede çalışıp asgari ücret alması, davalının tespit edilen gelirleri dikkate alındığında, gelirlerinin birbirine yakın olması, davacının devamlı ve düzenli gelire sahip bulunması dikkate alındığında, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davalı tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, davalının emekli maaş ve kira geliri, davacının devamlı ve düzenli çalışarak gelir elde etmesi, davalının ortak çocukların üniversite eğitimlerini karşılaması, davacının boşanmakla beklenen maddi menfaatinin olmaması dikkate alındığında davacı lehine maddî tazninata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı kabul edilerek, davacının maddî tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, boşanma sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk 01.01.2001 doğumlu ...'in yargılama aşamasında reşit olduğundan velâyet ve nafaka ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 3.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının reddedilen tedbir, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat talepleri ile kadın lehine hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanmak istemediğini beyan ederek kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar mahkemece tarafların gelir durumu ve davacı kadının maddî menfaat beklentisinin olmaması gerekçesiyle maddî tazminat talebi reddedilmiş ise de boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceğinden maddî menfaati olmadığından bahsedilemeyeceği, gelir durumu miktarın belirlenmesinde önem taşıyacağı, dolayısıyla davacı kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesi gerekirken tümden reddine karar verilmesi yerinde olmadığı, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğu ve tazminatlara faiz talebi ile ilgili olumlu olumsuz hüküm bulunmadığı, bu nedenle davacı kadın lehine boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte takdiren 80.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata, Mahkemece kadın lehine bir miktar da olsa tedbir nafakası belirlenmesi gerekirken üstelik ara karar ile bir miktara hükmedilip nihai kararda reddedilerek çelişki yaratacak şekilde karar verilmesinin yerinde olmadığı davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası isteme koşulları gerçekleştiği halde reddine karar verilmesi yerinde olmadığı bu nedenle kadın lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının istinaf başvurusunun; maddî tazminat olması gerektiği-manevî tazminatın miktarı-tedbir ve yoksulluk nafakası olması gerektiğine yönelik esastan kısmen kabulüne sair hususlara ilişkin istinaf sebepleri esastan yerinde görülmediğinden bu hususlarda tekrar karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tümden esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kadının kabul edilen davasın yönlerinden kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.