Logo

2. Hukuk Dairesi2024/102 E. 2024/7676 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat gözetilerek kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle kararın tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1996 E., 2023/2981 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1038 E., 2022/310 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde; erkek ile ikinci kere evlendiklerini, bağımsız ev sağlamadığını, gece geç saatlerde çok alkollü gelmesiyle kadına fiziksel ve ruhsal şiddet uyguladığını, düzenli bir işinin olmadığını, alkollü araç kullanmak, yaralama gibi suçlardan soruşturma ve kovuşturma dosyalarının olduğunu, kadını ailesi ve arkadaşları ile görüştürmediğini, kadının hamileliğinin sonlanması için ilaç içmeye zorladığını, kabul etmeyince darp edip bıçak fırlattığını, bıçağın annesine isabet ettiğini ve annesinin bu nedenle tedavi gördüğünü, hamilelik süresince kendisiyle maddî, manevî ilgilenmediğini, yaşanan olaylar nedeniyle kadının psikolojik tedavi gördüğünü, tedavi süresince erkeğin yanında olmadığını, ikinci kez tedavi görmesinin ardından erkeğin ve ailesinin kadını kabul etmediklerini, çocuğu göstermediklerini,çocuğu görmek istediğinde erkeğin kendisine ve ailesine tehdit, hakaret ve şiddet içerir eylemlerde bulunduğunu, soruşturma başlatıldığını, erkeğin kadının abilerini bıçakladığını, çocuğunun 3 aylıkken kendisinden koparıldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00TL maddî, 50.000.00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının her zaman tutarsız ve normal olmayan davranışlarının olduğunu, psikolojik problemlerinden dolayı çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, kadının çocukla hiç ilgilenmediğini, sevmediğini, çocuğun kadına verilmesi halinde can güvenliğinin tehlikeye gireceğini, kadının evlendiği ilk günden beri maddî durumunu beğenmediğini, lüks hayat sürmek istediğini, bu nedenle şikayetleri ile evliliklerinin çekilmez hale geldiğini, aşağıladığını, erkeğe ve ailesine sürekli küfür ve hakaret ettiğini, evi birkaç kez yakmaya çalıştığını, kendisine zarar verdiğini, kadının bu hastalığı ve tedavisini kendisinden gizlediğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bağımsız bir konut tahsis etmediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının kardeşlerine yönelik basit yaralama suçundan ceza aldığı, alkollü vaziyette kadının ailesinin evine giderek rahatsız ettiği, kadının hastalığı ile ilgili ailesine destek olmadığı; dosyadaki bilgi ve belgeler ile alınan sağlık raporundan anlaşıldığı üzere kadının psikolojik yönden rahatsızlığının bulunduğu, erkeğin kadına yönelik isnat ettiği vakıaların ise kadının hamilelik süresince ilaçlarını kullanmaması nedeniyle hastalığın atak döneminde gerçekleştiği, bu dönemde kadın tarafından gerçekleştirilen eylemlerin iradi olmadığı, dolayısıyla bu vakıaların kadına kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmayacağı kanaatine varıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet, hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, erkeğin sürekli alkol kullandığını, düzenli bir yaşantısının bulunmadığını, çocuğun yaşının kücük olduğunu ve anne bakımına muhtaç olduğunu, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek velâyet ve hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın kabulü ile hükmedilen nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, erkeğin sezonluk olarak çalıştığını, maddî durumunun iyi olmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Hafize'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.