Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1043 E. 2024/2280 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin ayrı bir dava konusu olup olmadığı ve ilk davada ileri sürülmemişken istinaf aşamasında ileri sürülmesinin davanın genişletilmesi yasağına uyup uymadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin ilk derece mahkemesinde ileri sürülmediği, istinaf aşamasında ileri sürülmesinin ise davanın genişletilmesi yasağına aykırı olduğu ve ayrıca çocuğun menfaatinin annenin yanında kalması yönünde olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1474 E., 2023/2021 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/519 E., 2023/120 K.

Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı baba vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı baba vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 1. Aile Mahkemesinin 2016/167 Esas, 2017/7 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, karara göre 07.03.2015 doğumlu ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verildiğini, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, ortak çocuğun kişisel ilişki kurulduğu zamanlarda annesinin kendisine kızdığını, hatta dövdüğünü söylediğini, müvekkilinin hemen harekete geçmeyip durumu gözlemledikten sonra harekete geçmeyi tercih ettiğini, en son 2021 yılı Temmuz ayı sonlarında ortak çocuk ve önceki evliliğinden olan kızıyla birlikte görüştüklerinde çocuğun annesinin kendisine sürekli kızdığını, kızınca yumruk attığını, hatta annesinin en son vurduğu yerde el izinin olduğunu söyleyerek tişörtünün açması üzerine gördüğü darp izi karşısında şaşırdığını, çocuğun fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını iddia ederek velâyetin değiştirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çocuğuyla kişisel ilişkisini düzenli sürdürmediğini, ortak çocukla kurduğu kişisel ilişki zamanlarında birlikte yaşadığı yabancı uyruklu kadınları getirdiğini, çocuğu teslim ederken 3-4 gün önce ablası ve eniştesiyle birlikte ormana pikniğe gittiklerini, dönüşte çocuğun sırtında kızarıklıkları olduğunu söyleyip açık eczane bulurlarsa ilaç almasını istediğini söylediğini, buna rağmen davacının eldeki davayı açtığını, bu davayı açmasının asıl nedeninin boşanma ilamı ile hükmedilen tazminat ve nafakaları ödememesi ve nafaka alacaklarının ÜFE artışından kaynaklanan birikmiş farklarının tahsili için icra takibine başlanılması olduğunu, takipten sonra davacının 12.07.2021 tarihinde müvekkiline whatsapptan mesaj göndererek hakaret ve tehditlerde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 05.05.2012 tarihinde evlendikleri ve 12.01.2017 tarihinde boşandıkları, ortak çocuk ... 'ın velâyetinin davalı anneye verildiği, tarafların ortak çocuğu ...'ın 07.03.2015 doğumlu olduğu, ortak çocuğun uzman görüşmesinde annesi ile yaşamaktan mutlu olduğunu belirttiği, çocuğun baba ile de samimi ilişkiler içerisinde olduğu, çocuğun uzman görüşmelerindeki beyanlarında davalı annesinin şiddetine maruz kalmadığını beyan ettiği, çocuğun yaşı ve gelişimsel özellikleri dikkate alındığında, davalı annenin velâyet görevini kötüye kullandığına ilişkin bir hususun ispatlanamadığı, ortak çocuğun velâyetinin davalı annede kalmasının ortak çocuğun yüksek yararına olduğu belirtilerek velâyet değişikliği davasının reddine ve kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi talebinin dava dilekçesinde bulunmadığı ve talebin ayrı bir dava konusu olduğundan davacının yatılı kişisel ilişki kurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı baba vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, velâyetin değiştirilmesi talebinin reddi ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında verilen karar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre ve özellikle iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağı gereğinde kişisel ilişki talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı baba vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı baba vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava velâyetin değiştirilmesi davası olup davacının usulünce açılmış kişisel ilişki değiştirilmesi davası bulunup bulunmadığı, sonradan bu talepte bulunmasının davanın genişletilmesi niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 325 inci, 326 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddeleri; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı baba vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...