"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/379 E., 2023/547 K.
DAVA TARİHİ : 22.09.2021
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kadının terditli taleplerinden zina sebebine dayalı boşanma talebi hakkında değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarının reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, alkol kullandığını, eşine kürtaj olması için baskı yaptığını, "çocuğu aldır, yanına gelirsem seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini, kadın kürtaj olmayınca eve gelmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını ve eşini babasının evine bıraktığını iddia ederek tarafların öncelikle zina, kabul görmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, tarafların iddia edilen tüm vakıalardan sonra evlilik birliğine devam ettiklerini, davacının halihazırda hamile olduğu gözetildiğinde taraflar arasındaki tüm olayların affedildiğini ancak davacının kıskanç davranıp sürekli eşini yargılamaya devam ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aksi halde ortak velâyete ve kadının fer'î taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2021/464 Esas, 2022/342 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu, erkeğin sadakatsiz olduğuna ilişkin iddiayı kanıtlamak için sunulan fotoğrafların eşi tarafından görülmesinden sonra tarafların barışarak evlilik birlikteliğini devam ettirmiş olmaları sebebiyle fotoğraflara konu sadakatsizlik vakıasının af kapsamında kaldığı ve kadın eş tarafından geçimsizliği ispatlar başka delil bildirilmediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davalı erkeğin kusurlu olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine, karar kesinleşinceye kadar ortak çocuklar...ve ....'in annenin himayesinde bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Baturalp Mahmut yararına aylık 700,00 TL, Alya Pelin yararına aylık 400,00 TL ve kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2022/1985 Esas, 2022/1934 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 22.03.2023 tarihli kararı ile; dava dilekçesinde öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına hukuki sebebiyle boşanma talebinde bulunulduğu, Mahkemece sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı talep hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu ve davacının terditli taleplerinden zina sebebiyle boşanma talebi hakkında değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zinanın ve erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesiyle zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının reddine, karar kesinleşinceye kadar ortak çocuklar Baturalp Mahmut ve Alya Pelin'in annenin himayesinde bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Baturalp Mahmut yararına aylık 700,00 TL, Alya Pelin yararına aylık 400,00 TL ve kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsizliğini kanıtlayan mesajlar eski tarihli de olsa kadının bu mesajları sonradan gördüğünü, sadakatsizliğin affedilmesinin söz konusu olmadığını, ekran görüntülerindeki tarihlerden mesajların 2021 yılının nisan ve mayıs ayına ait olduğunun anlaşıldığını ve mesajlarla erkeğin kusurlarının kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zinanın sübut bulup bulmadığı, zinaya dayalı davanın ispatlanamamış olması halinde evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanma davasının kabulünü gerektirecek nitelikte kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadının zina hukuki nedenli davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2.Davacı kadın terditli dava açarak zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talebinde bulunmuştur. Tanıklar davalı erkeğin İ. isimli bir kadınla ilişkisi olduğunu, davacı kadının bu durumu öğrenip eşini affettiğini ve evlilik birliğinin sürdüğünü beyan etmişlerdir. Davacı kadın eşinin İ. isimli kadın ile ilişkisinin sürdüğünü iddia etmiş ise de dosya kapsamındaki deliller ile bu iddia ispatlanamamış olup davacı kadının asıl talebi olan zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Davacı kadının terditli talebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden; davacı kadın eş dava dilekçesinde eşinin kürtaj olması için baskı yaptığı, hakaret ve tehditleri olduğu vakıalarına ve bu iddialarını ispatlamak için de mesaj kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden taraflar fiilen ayrıldıklarında ve işbu dava açıldığı sırada davacı kadın eşin hamile olduğu, dosyaya sunulan mesaj kayıtlarında davalı erkeğin eşine "Figen sana tekrar söylüyorum ben çocuk istemiyorum son ve kesin kararım istemiyorum...ben sana o testi yaptırdığın gün dedim istemiyorum diye kendini bir b..k sanıp artistlik yapıyordun ya babanın kapısında doğuracaktın, şimdi o çocuğu aldıracaksın nereye gidiyorsan git çaresine bak....babanın kapısında doğuracaktın arı namusu sen düşüneceksin....bak Figen cumaya kadar zaman verdim cumadan sonra olay kopar sana söyleyeyim akşam konuşup sabah susuyor sanma...bak oraya gelirsem öldürürüm seni, yalan konuşma ben sana çocuğu aldır demiyorum boşanacağız diyorum cumaya kadar müddet ya aldırırsın ya biteriz" şeklinde mesajlar göndererek evliliğin son dönemlerinde eşine kürtaj olması için baskı yaptığı ve eşine tehdit ve hakaretlerinin olduğu anlaşılmıştır. Davalı erkek tarafından mesajlardan sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmek nedeniyle biraraya geldiği, kadının eşinin eylemlerini affettiği veya en azından hoşgördüğü ispatlanamamıştır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde, hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının zina sebebine dayalı boşanma talebi hakkında kurulan hüküm yönünden ONANMASINA,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine boşanmanın fer'îleri yönünden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.