Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1047 E. 2024/8850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında reddedilen ziynet alacağı talebi nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Ziynet alacağı talebinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz sınırını aştığı ve İlk Derece Mahkemesince reddedildiği gözetilerek, davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/680 E., 2023/1653 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/534 E., 2021/173 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, abisinin vefatından sonra yengesi ile imam nikahı kıymak sureti ile birlikte yaşamaya başladığını, müvekkiline hakaret, küfür ve tehdit ettiğini beyanla tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanma, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesi aksi takdirde şimdilik 20.000,00 TL bedelinin tahsiline, şimdilik 100.000,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, abisinin vefatından sonra yengesi ... ile imam nikahı kıymak sureti ile birlikte yaşadığı, ortak bir çocuklarının bulunduğu ve bu çocuğun 24.06.2020 tarihinde davalı tarafından tanınmak sureti ile nüfusa kaydının yapıldığı, davalının zina eyleminin sübut bulduğu ve zina yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, her ne kadar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yönelik olarak davalının davacıya tehdit ve hakaret etmek suretiyle evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği dosya kapsamı ile sabit ise de, iş bu dosya bakımından özel boşanma sebebi varken genel boşanma sebepleri bakımından değerlendirme yapılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine ve davalı baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir, aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir, aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet eşyalarına ilişkin talebi ispatlanamadığından reddine, mal rejimine ilişkin talebinin iş bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları, ziynet alacağı talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ve miktarı, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı talebinin reddine ilişkin davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının tanıma yoluyla üzerine kaydettirdiği ... isimli kadından 2020 ve 2022 doğumlu iki çocuğu olduğunun görüldüğü, Mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalının, abisinin vefatından sonra yengesi ile karı koca hayatı yaşamaya başladığı, bu kadından çocuk sahibi olduğu, böylece zina eyleminin sabit olduğu, davanın kabulü ile davacı lehine koşulları oluşan maddî ve manevî tazminat ile boşanmakla yoksulluğa düşecek olduğu anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, miktarların da hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde makul olduğu, ortak çocukların fiilen anne yanında kalıyor olması, yaşları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine olduğu, velâyeti kendisine verilmeyen eşin çocukların giderlerine katkıda bulunması gerektiğinden çocuklar lehine iştirak nafakası hükmedilmesinin doğru, miktarının da uygun olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, ziynet eşyası yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ve miktarı, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı talebinin reddi yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilememesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında zina eyleminin ispat edilip edilemediği ve davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine iştirak nafakası ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddi yönünden davalı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 323 üncü ve 326 cı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki parağrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı kadının ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi takdirde şimdilik 20.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesi talebinde bulunduğu, alınan bilirkişi raporuna göre her biri yirmi iki ayar bilezik, altın zincir, yüzük ve küpeden oluşan ziynet eşyalarının toplam 300 gram olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2023 karar tarihi itibari ile toplam değerinin temyiz sınırı üzerinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu halde İlk Derece Mahkemesince ziynet eşyası davasının reddine karar verildiğine göre; davacı kadın tarafından ziynet eşyası bedeli olarak 20.000,00 TL talep edildiği ve artırılmadığı dikkate alınarak davalı erkek lehine karar tarihinde yürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının davacı kadının reddedilen ziynet eşyası talebine ilişkin davalı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmına 17 nci bent olarak "Davacı kadının reddedilen ziynet eşyası davası yönünden karar tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran erkeğe iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.