"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2053 E., 2023/2060 K.
DAVA TARİHİ : 22.09.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/11 E., 2023/333 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin tarafların kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, güven zedeleyici davranışlarda bulunduğunu, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, kötü davrandığını, hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, küçüğün ile babası arasında kişisel ilişki kurulmamasına, çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının eşine ve çocuklara ilgisiz davrandığını, sürekli telefon ile meşgul olduğunu, lüks harcamalarının olduğunu, pahalı giysilerle çekilmiş fotoğrafları, lüks mekanlarda örf ve adete uygun düşmeyecek şekilde görüntülerini sosyal medyada yayınladığını eşini evden kovup eşyalarını kapı önüne bırakması, bir yaşındaki çocuğu bırakıp tek başına yurt dışına tatile gitmesi, ayağı ile çocuğun boğazını sıkarak nefessiz bırakarak çocukta travma yaratması, çocuğun arkadaşlarına şiddet uygulayıp çocuğun yalnız kalmasına ve kendisi hakkında ceza davası açılmasına sebep olması, dedesi tarafından çocuğa bağırılması ve tokat atılması, babanın çocukla görüşmesini engellemesi, babaya karşı çocuğu olumsuz yönde etkilemesi gibi kusurlu davranışları yüzünden temelinden sarsıldığını iddia ederek; kadının açtığı davanın reddini, kadının kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu sebeple açtıkları boşanma davasının kabulüne karar verilmesini, ortak çocuk ...'nin yargılama sürecinde geçici velâyetinin, kararla birlikte velâyetinin babaya verilmesini ortak çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2021 tarih ve 2021/443 Esas, 2021/320 Karar sayılı kararı ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekilinin istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2021 tarihli ve 2021/2210 Esas, 2021/2051 Karar sayılı kararı ile, boşanma davasının çekişmeli olarak görülmesi ve taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalı-davacı erkek vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin; kadının kanser hastası olduğu ve eşi ile maddî ve manevî anlamda yeterince ilgilenmediği, hastalığı süresince yalnız bıraktığı, sıklıkla ve çok fazla alkol aldığı, ortak çocuğunun yanında müstehcen (porno) videolar izlediği, ortak çocuğunun gözü önünde şiddet uyguladığı, kanser tedavisi gördüğü dönemde de darp ettiği, çocuğa da şiddet uyguladığı, çocuğun yanında annesi aleyhine konuştuğu, çocuk ile birlikteyken alkollü araç kullandığı, güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu kadının ise erkeğin ailesi ile evlendikten sonra ilişkisini kestiği ve görüşmediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının erkeğe nazaran az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin ve kadının boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında "yatılı" olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 70.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerinin toplanmadığını, savunma hakkının ihlal edildiğini, telefon kayıtlarının ve kadının kullandığı ilaçların kayıtlarının ilgili yerlerden getirilmediğini, erkeğin kusurlarının ispatlanmadığını ve kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuk Ayşe Naz'ın velâyeti, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ... kadının istinafı bulunmadığından, erkeğin karşı davasında verilen boşanma hükmü ile erkeğin istinafına konu etmediği anlaşılan kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi hükümlerinin istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kusur belirlemesi, maddî vakıa tespiti ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinde, maddî ve manevî tazminatlara hükmedilmesinde ve miktarında, kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesinde ve miktarında, ortak çocuğun beyanı, sosyal inceleme raporları, ayrılık tarihinden itibaren çocuğun anne yanında yaşadığı ve annenin velâyeti kullanmasında çocuğu üstün yararına aykırı olacak sakıncalı bir durumunun varlığının ispat edilmemiş olması, çocuğun üstün yararı gözetilerek, velâyetin anneye verilmesi ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmış olmasında ve özellikle değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebilecek bulunmasına göre velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin isabetli olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, ortak çocuk Deniz'in velâyeti ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuğun velâyeti ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.