"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1736 E., 2023/1873 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/44 E., 2022/442 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, müvekkilini sevmediğini, gün aşırı kendi ailesine gittiğini, yemek yapmadığını, aşağıladığını, yok saydığını, müvekkilinin ailesinin yanında dahi hakaret ve beddua ettiğini, müvekkilimin iş çevresine ulaşarak iş arkadaşlarını arayıp müvekkilini kötülediğini, müvekkiline tokat attığını, müvekkilin annesini eve gelmesini istemediğini, müvekkilini evden kovduğunu, kadının iddialarını kabul emediklerini beyanla pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle, kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, ekonomik, sözlü, duygusal, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin dava dilekçesindeki iddialarının ispatlanamadığı, erkeğin eşini tehdit ettiği, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, evin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, eşine hakaret içeren sözler söylediği, eşini ve çocukları istememesi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açmış olduğu boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine bırakılmasına ve baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; erkeğin davasının reddi, kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre erkek tarafından her iki hukuki sebebe dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarlarında, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, davalı-davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarı ve ödeme biçiminde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylar sebbeiyle mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, mevcut ya da beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatların miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; erkeğin davasının reddi, kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar lehine iştirak nafakası ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.