Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1101 E. 2024/8277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın tarafından sunulan delillerin ve iddiaların yeterince araştırılmadan, özellikle erkeğin çocuğa cinsel istismar iddiasının soruşturulması yapılmadan eksik incelemeyle davanın reddedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1816 E., 2023/1895 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1397 E., 2022/259 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 12.02.2003 tarihinde Irak'ta evlendiklerini, erkeğin kadına şiddet uyguladığını, en son 2018 yılının Ekim ayında ağır şekilde kadını darp ettiğini ve o tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını, erkeğin kendisine hakaret ettiğini ve kendisini tehdit ettiğini, erkeğin ortak çocuk ...'a cinsel istismarda bulunduğunu, erkeğin ailesinin kendisine hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, adli yardım talebinin kabulüne, 6284 sayılı Kanun uyarınca koruma tedbirine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın tanıklarından N.D.'nin tarafların evlilik birliği ile ilgili görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığı, bilgilerinin duyuma dayalı olduğu, 07.10.2021 tarihli celsenin (2) numaralı ara kararı ile kadına bildirilen diğer tanıkların beyanlarının tespiti için yazılacak olan talimatlara ilişkin giderleri yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilerek kesin sürede talimat giderlerini yatırmaması halinde bu tanıkları dinletmekten vazgeçmiş sayılacaklarının ihtar edildiği ancak giderlerin ikmal edilmediği, kadının bu tanıkların dinletilmesinden vazgeçmiş sayıldığı, tüm bu hale göre de davanın ispatlanamadığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesine ekli olarak sunulan darp raporu, şikayetçi ifade tutanağının hiç değerlendirmeye alınmadan eksik inceleme yapıldığını, davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, münhasıran kanun yolu başvuru giderleri yönünden davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, eksik inceleme yapıldığını, adli yardım talebinin reddedilmesinin ve harç eksikliği nedeniyle davanın reddi kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın reddi kararı verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince, kadın vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu darp raporu değerlendirilmeden ve kadın vekilinin dava dilekçesinde belirttiği erkeğin, ortak çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiasına ilişkin olarak, şikayet hakkında dava açılıp açılmadığının tespit edilerek, dava açılmışsa yapılan yargılamanın sonucunda verilen kararın getirtilerek incelenmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.