Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1114 E. 2024/3782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında hem suç işleme nedeniyle boşanma davası hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepli karşılıklı boşanma davası bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı ve kanunun olaya uygulanmasında bir hata yapılmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1770 E., 2023/2015 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/77 E., 2022/235 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap-karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; her ne kadar anlaşmalı boşanma talebiyle dava açılmışsa da erkeğin anlaşmaktan vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle boşanma davasını çekişmeli olarak devam ettirdiğini, tarafların fiilen 1 yıl dahi birlikte kalmadıklarını, erkeğin askeri personel olduğunu, 15 Temmuz sürecinde tutuklandığını, 2018 yılında erkeğin ağırlaştırılmış müebbet cezası aldığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, suç işleme sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava-cevap dilekçesinde özetle; mahkumiyet hükmünün kesinleşmediğini bu nedenle suç işleme nedeniyle boşanma davasının şartlarının gerçekleşmediğini, kadının her görüşe geldiğini, erkeğe mektuplar yazdığını bu nedenle yaşananların af kapsamında kaldığını, erkeğin bankadaki birikimleri ile ilgili işlem yapabilmek için kadına geniş yetkili vekaletname verdiğini, ancak kadının bunu kötüye kullanarak paraları babasının hesabına aktardığını, erkeğin ailesine soğuk ve kırıcı davrandığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 02.02.2018 tarih, 2016/28 Esas 2018/17 Karar sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olduğu, cezasının 14.11.2019 tarihinde kesinleştiği ve halen cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu, davanın 47221 sayılı Türk Medeni Kanununun 163 üncü maddesinde yer alan suç işleme sebebine dayanılarak açıldığı, boşanma kararı verebilmek için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması ve işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi koşulunun mevcut olması gerektiği, somut olayda da erkek tarafından işlenen suçun tarafların evlilik tarihinden sonra işlendiği, işlenen suçun niteliğine göre kadının erkekle birlikte yaşamasının kendisinden beklenemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, ispatlanamayan karşı davanın reddine, tarafların suç işleme nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü ile tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre davalı-davacı erkeğin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü ile tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadının açtığı davada suç işleme nedenine dayalı boşanma davasının şartlarının mevcut olup olmadığı, erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın reddi ve asıl davanın kabulü ile, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 163 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.