Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1115 E. 2024/8594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek, hükmedilen tedbir nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1871 E., 2023/2089 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/46 E., 2023/683 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 1977 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten iki tane ortak çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin emekli olmadan önce fiilen memur olarak çalıştığını ve emeklilik ikramiyesi ile davalı kadın ile birlikte beğendikleri Datça'da bulunan bir evi aldığını, ev alındıktan sonra davalının Datça'ya taşınmak istemeyerek "ben hiçbir yere gitmiyorum, orada mağaza bile yok, sen ne bok yersen ye istediğin yere git" dediğini, müvekkilinin henüz 50'li yaşların başında tek başına kaldığını, müvekkilinin tek başına yaşlandığını, sonuç olarak tarafların 20 yıldır ayrı yaşadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin yaz aylarında davacı ile birlikte Datça'da kaldığını ve burada arkadaş edindiğini ancak ortak çocuklarının Ankara'da eğitimlerinin devam etmesi nedeniyle Ankara'da ortak çocuklar ile birlikte yaşamak üzere geri dönmek zorunda olduğunu kaldı ki; davacının türlü nedenlerle Datça'ya tek başına giderek davalının beraberinde gitmesini engellemeye çalıştığını, davacının Datça'da yalnız kaldığı dönemlerde başka kadınlarla kaçamak hayatlar yaşadığını, müvekkilinin Datça'ya gelmesinin önünün davacı tarafından sistematik olarak kesildiğini, davacının ... isimli bir kadına ev açtığını, tarafların 1991 yılında boşandıktan sonra 1992 tarihinde yeniden evlendiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının kusurunun bulunmadığını belirterek davacının davasının reddine karar verilerek aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yaklaşık onbeş senedir ayrı yaşadığı, davacı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, ailesine ekonomik şiddet uyguladığı, sinkaflı küfürler ettiği, tüm dosya kapsamı ile görgüye dayalı tanık beyanları hükme esas alınarak davalı kadının herhangi bir kusuru ispatlanamadığından davanın reddi ile davalı kadın lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 5.000,00 TL'ye artırılmak suretiyl davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf başvurusunda, tedbir nafakası miktarı ile başlangıç tarihi yönünden kararı istinaf ederek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında ve nafakanın başlangıç tarihlerinde, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek; tedbir nafakası miktarı ile başlangıç tarihi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.