"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1483 E., 2023/1808 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/289 E., 2022/245 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evini, eşini ve çocuklarını ihmal ettiğini, davalı erkeğin sürekli alkol alarak, içkili mekanlarda kadınlarla alem yaparak tüm kazancını harcayıp borçlanması sebebiyle işyeri ve aracının satıldığını, ancak davalı erkeğin alkol almaya ve davacı kadını başka kadınlarla aldatmaya devam ettiğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, eve sürekli sabaha karşı alkollü geldiğini, bağırıp çağırıp hakaret ettiğini, evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, son olarak çalıştığı işyerinde hırsızlık yaptığı için tutuklandığını, işyeri sahibinin davacı kadını arayarak davalı erkeğin otelde kadınlarla bütün gece kaldığını, lüks bir araba kiralayıp onlarla gezdiğini söylediğini, hırsızlık suçunun küçük düşürücü bir suç olduğunu, davacı kadını ve ortak çocukları güç durumda bıraktığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar ve davacı kadın için aylık 500,00'er TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ile faize karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; aleyhine verilen beyanların hiçbirini kabul etmediğini, eşine ve çocuklarına bağlı olduğunu, evlilik birliğini sarsacak herhangi somut bir olgu olmadığını beyan ederek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin aile birliğinden doğan yükümlülüklerini ihmal ettiği, davacı kadın, ortak çocuklar ve ortak hanenin geçimi ile ilgilenmediği, sarhoş olacak derece alkol kullanımının olduğu, alkollü mekanlarda kazancını harcadığı, gece saatlerde ve alkollü olarak eve geldiği, hakarette bulunduğu, her ne kadar kesinleşmemiş olsa da alınan beyanı ve ceza dosyasından anlaşılacağı üzere küçük düşürücü suç işlediği, böylelikle davalı erkeğin davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davacı kadının evlilik birliğini sürdürmek istemediği, taraflar için evlilik birliğinin çekilmez hal aldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, 10.11.2021 tarihli ön inceleme tensip zaptı ara kararı ile ortak çocuk ... lehine hükmolunan 300,00 TL ve ortak çocuk ... lehine hükmolunan 200,00 TL tedbir nafakalarının karar tarihi itibariyle 500,00'er TL' ye çıkartılarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine hükmolunan 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen davacı kadının kusurlu olmadığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 30.000,00 TL maddî tazminata ve 30.000,00 TL manevî tazminata; hükmün tamamlanmasına ilişkin 24.06.2022 tarihli ek kararında; karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; iddiaların tamamının gerçek dışı olduğunu, tanıkların yanlı beyanda bulunduğunu, iddiaların hiçbirinin ispatlanamadığını, ceza dosyasının halen derdest olup kesinleşmediğini ve delil olmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı erkeğin kusurları ispatlanmamışken tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı erkeğin tazminatları ödeme imkanın bulunmadığını beyanla kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, miktarının makul olduğu, ortak çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmesinin de doğru olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, istinaf sebeplerini tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur değerlendirmesi, davalı erkek aleyhine nafaka ve tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.