"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1671 E., 2023/1722 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/177 E., 2022/399 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacının dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılı Haziran ayında evlendiklerini, evlilikleri boyunca hiçbir şekilde birbirleri ile uyum sağlayamadıklarını, davalının evlilik birliğinden doğan sorumlulukları kabul etmediğini, davalının kendisine ait olmayan bir iş yapılacak olduğunda "ben sizin hizmetçiniz miyim" şeklinde cevap verdiğini, davacının dilediği saatte eve girip çıkarak kendisine nerede ve ne yaptığı sorulduğunda "sana hesap mı vereceğim" şeklinde beyanda bulunduğunu, müşterek konutu kendi evi olarak gördüğünü, "defol burası benim evim, niye geldin" dediğini, hiçbir konuda ortak hareket etmediklerini, davalının çalışmasına rağmen evin masraflarına ortak olmadığını, kendisine ve çocuklara hakaret ettiğini, "salak, aptal, gerizekalı, kedim var sizden akıllı" gibi hakaret cümleleri sarf ettiğini, davalının "şerefsiz" şeklinde mesaj göndermesi nedeniyle yargılanarak ceza aldığını, davalının ailesinin, arkadaşlarının ve komşularının ortak konuta gelmelerine izin vermediğini, 24 yıllık evlilikleri boyunca annesinin evine bir kez dahi gelemediğini, memleketi olan Konya iline tayin istemesine izin vermediğini, memleketinde gerçekleşen özel günlere yalnız katılmak zorunda kaldığını, kendisinin evde evcil hayvan beslemek istememesine karşın davalının müşterek hanede 3 adet kedi ve 1 adet tavşan beslediğini, davalının evlilik birliği içerisinde farklı zamanlarda habersizce evi terk ettiğini, 16 aydır aynı evde ancak ayrı odalarda yaşadıklarını, yemeklerini dahi ayrı yaparak farklı odalarda yediklerini, ortak çocukları babalarına karşı doldurduğunu beyan ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuk ...'in velâyet hakkının kendisine verilmesini, yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının tanığı İbrahim'in tanık bildirmesi için verilen kesin süreden sonra bildirildiği ve dosyaya sunulan CD'nin de yine deliller için verilen kesin süreden sonra dosyaya sunulduğu, bu nedenle bu delil ve tanığa ilişkin beyan ve raporun hükme esas alınmadığını, davacının dayandığı davalının hakaretine dair ceza aldığı bildirilen dosyanın suç tarihine bakıldığında bu tarihten sonra da tarafların birlikte yaşandığı ve bu vakıaların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı kanaati oluştuğu, davacının davasını dayandırdığı vakıaları dosyada bulunan mevcut deliller ile ispatlayamadığı anlaşılmakla Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 11.07.2001 tarih, 2001/9678 Esas 2001/10965 Karar sayılı içtihadı ile, kadından kaynaklanan, açılan davalarda evlilik birliğini temelinden sarsan herhangi bir maddî hadisenin varlığı ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; evlilik birliğinin geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde yıprandığını, tarafların bir araya gelmesinin imkanının kalmadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusurlu olduğunu, evlilik birliği içerisindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tarafların uzun süredir ayrı şekilde yaşadıklarını ve bu durumun tanık beyanları ile doğrulandığını, fiilen evliliklerinin sona ermesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, yapılan yargılama sırasında dosyaya sunulan flash belliğin mahkeme tarafından verilen 2 haftalık kesin süre henüz bitmeden 09.02.2021 tarihinde sunulduğunu ve flash belliğin içerisinde bulunan görüntü ve diğer delillerin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının davalı kadını affetmesinin söz konusu olmadığını, davalı kadının eylemleri nedeniyle davacı erkeğin evi terk etmek zorunda kaldığını beyan ederek yerel mahkeme tarafından verilen kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, af/hoşgörü kapsamında kalan eylemlerin kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmayacağı, davacı tarafça, dava dilekçesinde ileri sürülen davalıya yönelik boşanmayı gerektirir kusurlu davranışların süresinde ibraz edilen hukuka uygun deliller ile ispat edilemediği, af sonrası döneme ilişkin tanık beyanlarının dava dilekçesinde ileri sürülen maddî vakıa yönünden, taraflar arasında geçimsizliğe ilişkin doğrudan görgüye dayalı bir beyan olmadığı gibi, geçimsizliğin varlığı ve davalının kusurlu olduğu konusunda da bilgi sahibi olmadıkları, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararların hukuka aykırı olduğunu, evlilik birliğinin geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde yıprandığını, tarafların bir araya gelmesinin imkanının kalmadığını, evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusurlu olduğunu, evlilik birliği içerisindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tarafların uzun süredir ayrı şekilde yaşadıklarını ve bu durumun tanık beyanları ile doğrulandığını, fiilen evliliklerinin sona ermesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, yapılan yargılama sırasında dosyaya sunulan flash belliğin mahkeme tarafından verilen 2 haftalık kesin süre henüz bitmeden 09.02.2021 tarihinde sunulduğunu ve flash belliğin içerisinde bulunan görüntü ve diğer delillerin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının davalı kadını affetmesinin söz konusu olmadığını, davalı kadının eylemleri nedeniyle davacı erkeğin evi terk etmek zorunda kaldığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.