"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1340 E., 2023/1911 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/362 E., 2022/183 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut açmadığını, davalının ailesini psikolojik şiddet uyguladıklarını, sürekli hakaret ve küfür ettiklerini, davalının göz yumduğunu, baskı kurduklarını,kayınpederinin büyük oğlunu almasına engel olamadığını, kayınvalidesinin sürekli hakaret ve tehdit ettiğini, çocukları vermezse oranın karışacağını, oğlunun silahla gelip herkesi vuracağını, çocukları mutlaka alacaklarını söylemesi üzerine oğlunun daha fazla korkmaması için onlarla gitmesine mecburen rıza göstermek zorunda kaldığını, halen çocuklarının davalı ve ailesinin yanında olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının soyut iddialar olduğunu, davacının ilk olarak 21 Mayısta evden erkek kardeşi ve bir kız kardeşi tarafından kaçırıldığını, olayın gecesi müvekkilinin akrabaları tarafından eve getirildiğini, sabahında beraber kahvaltı ederek konuşup olayı tatlıya bağladıklarını, ancak davacının sonra tekrar evden kaçıp gittiğini tüm çabalarına rağmen evine dönmediğini, bu nedenlerle haksız olarak açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının annesinin işlettiği sabit olan dükkanın kredisinin davalı tarafından davacı üzerine çekilip ödenmeyerek takibe düşmesine sebebiyet verilmek suretiyle kadına ekonomik şiddet uyguladığı, davalının bağımsız konut temin etmediği, meydana gelen bu olaylar karşısında tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyet hakkının davalı babaya, ortak çocuk ...'ın velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, çocuklar ile anne-baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına 250,00 TL tedbir nafakasının çocuğun fiilen babaya teslim edildiği tarihe kadar devamına, ortak çocuk ... yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın kabulünün
usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.