"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1553 E., 2023/2689 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/350 E., 2023/5 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının genel boşanma sebebine dayalı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine erkeğin davasının ve kadının özel boşanma sebebine dayalı davalarının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eş ve baba olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, erkeğin evlilikleri süresince sürekli başkalarından borç alıp ödemeyerek kadını zor durumda bıraktığını, ev faturalarını ya geç ödediğini ya da hiç ödemeyerek elektrik ve su kesintilerine neden olduğunu, fatura ödemesi gereken paralarla at yarışı oynadığını, eşinin okulundaki birkaç öğretmenden senetle borç aldığını, davalıya hangi sebeple borç aldığını sormasına rağmen davalının bunu söylemediğini, kredili mevduat hesabından para çektiğini, 8 aylık birikmiş apartman aidatını ödemediğini, bu olay nedeniyle tartıştıklarını ve evi terk ettiğini, bebeğini merak etmeyerek babalık sorumluluğunu yerine getirmediğini, organizasyondan döndüğü bir gece alkol almış halde eve gelip borç konusu yüzünden tartışarak ortak çocuğun önünde davacının boğazını sıktığını, yeminler etmesi üzerine evliliğe şans verdiğini ancak sözlerini yerine getirmeyerek borçlanmaya devam ettiğini, aldığı borçları ödemediğini ve bu borçları evin ihtiyaçları ya da çocukların giderleri için kullanmadığını, erkeğin borçlarından dolayı icra emri geldiğini, erkeğin online kumar oynadığını ve borç paraları evin ihtiyaçları yerine kumar ve bahis için harcadığını, telefonunu sürekli uçak modunda veya sessizde tuttuğunu ve şifresini paylaşmadığını, erkeğin Facebook hesabında kadın fotoğrafları gördüğünü, bir kullanıcı ile online olarak uygunsuz görüntülerinin bulunduğunu belirterek, davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 750,00'şer TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendi rızası ile evden ayrılmadığını, davacı kadının kendisini evden kovduğunu, maddi ve manevi tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, erkek adına borç alınmadığını, tam tersine kefil olması nedeniyle zor durumda kaldığını, kadının evlenmeden önce erkeğin borçları bulunduğundan haberdar olduğunu, kira bedellerini düzenli olarak ödediğini, ek işte bile çalıştığını, at yarışı veya kumar bağımlısı olmadığını, kadınla birlikte şans oyunları oynadıklarını, çekilen kredilerin evin bedelini ödemeye yetmediği için kadının para bulması konusunda baskı yaptığını, bu nedenle muhtelif kişilerden borç aldığını ve bu borçları kadının katkısı olmadan ödediğini, kadının bilgisi dışında para alışverişinde bulunmadığını, savurgan bir yaşam sürmediğini, aksine kadının lükse ve eğlenceye düşkün olduğunu belirterek, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik süresince maddi ve manevi tüm görevlerini yerine getirdiğini, ancak kadının bu çabaları kötü niyetle sürekli sekteye uğrattığını, eşine destek olmadığı gibi borçlandırıcı isteklerde bulunduğunu, evin ihtiyaçlarını ve ortak çocukların masraflarını karşıladığını, kadının erkeği evden kovarak konutun anahtarını değiştirdiğini, evlilik birliğinin dağılmasında kadının müsrif davranışlarının etkili olduğunu, erkeğe ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, aldığı maaşın tamamını kendisi için kontrolsüzce harcadığını, lüks bir yaşam sürmeye çalıştığını, sürekli erkeği suçladığını, cinsel hayatını arkadaşlarıyla paylaştığını, erkeğin eşi ve çocuklarının mutluluğu için tek başına mücadele verdiğini, borç ödemek zorunda kalarak ek işte çalıştığını, evden kovulmasına rağmen oğlu ...’ı okula götürdüğünü ileri sürerek, tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, alkol kullanarak ailesine maddi yükümlülük yüklediği, etrafa borçlanarak eve icra emri getirdiği, kumar oynadığı belirtilerek evlilik birliğini temelinden sarsan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davasının kabulüne, zina, pek fena muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı taleplerinin reddine, birleşen davada erkeğin davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplerle özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun bulunması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, erkeğin reddedilen davası ve tazminat talepleri ile velayet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.