"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1567 E., 2023/2793 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/621 E., 2022/191 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2003 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, daha önce Konya 2. Aile Mahkemesinin 2017/103 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasının reddine karar verildiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık dönem içerisinde tarafların bir araya gelmediklerini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine ve müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davada tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı müvekkiline verilmesine, ortak çocuklardan her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL ve müvekkil lehine aylık 1.250,00 TL tedbir nafakası olmak üzere, dava sonunda iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, 150.000,00 TL maddî tazminata ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2017/103 Esas, 2017/819 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının ispat edilemediğinden reddedildiği, kararın 27.11.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise yasada aranan 3 yıllık süre geçtikten sonra 01.12.2020 tarihinde açıldığı, davalının kusurunun kanıtlanmasının gerekmediği, tanık beyanlarından tarafların fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının oluştuğu anlaşılmış, boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir, davalı-davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalının zina eylemi taraf ve tanık beyanları, nüfus kaydında ... isimli kadından olan bir çocuğun davalı tarafından nüfusta tanıdığı, davacı karşı davalı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşadığı, aynı kadınla ilişkisinin halen devam ettiği ve bu kadından bir çocuğunun olduğu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği nüfus kayıtlarından, dosyaya sunulan fotoğraflardan ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmakla zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre de geçmiş sayılmadığı, bu nedenle zina hukuki sebebine (4721 sayılı Kanun md. 161) dayanılarak açılan karşı davanın kabulüne, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, aylık 600,00 TL tedbir- iştirak nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak velâyeten davalı karşı davacıya verilmesine, aylık 750,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, kadın lehine 35.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, aleyhine nafaka ve tazminata hükmedilmesini, karşı davanın kabulünü, tazminat taleplerinin reddini, ortak çocuk ...'in velâyetini, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarını, asıl davanın kabulünü istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine göre kadın lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının az olduğu, davalı-davacı kadının nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf isteminin kısmen kabulü ile kadın lehine 1.250,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası, 70.000,00 TL maddî tazminat, 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davacı-davalı erkeğin kişisel ilişki yönünden istinaf istemininin kısmen kabulü ile çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, aleyhine nafaka ve tazminata hükmedilmesini, karşı davanın kabulünü, tazminat taleplerinin reddini, vekâlet ücretini temyiz etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarını, asıl davanın kabulünü temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, nafaka, tazminatlar, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ikinci ve dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Fatma'ya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden İbrahim'e yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.