Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1148 E. 2024/8500 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/522 E., 2023/2689 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (Konya) Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/293 E., 2021/867 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ailesinin doldurması ve yönlendirmesi ile hareket ettiğini, müvekkiline sürekli şiddet uyguladığını, sürekli kadını, çocukları ve ailesini tehdit ettiğini, sürekli kadına, çocuklara ve ailesine hakaret ettiğini, çocuk ...'i cinsel taciz ettiğini, çalışmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli suç işlediğini belirterek, tüm bu nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 2.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, aylık 1.500,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, 250.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata (faiziyle) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, sürekli kışkırtıcı ve suçlayıcı davrandığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yemek ve temizlik işleriyle ilgilenmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, erkek ve ailesine kötü sözler sarf ettiğini, hakaret ettiğini, beddua ettiğini, çocukları dolduruşa getirdiğini, hastalığıyla ilgilenmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin küfürler ettiği, sürekli şiddet uyguladığı, silahla tehdit ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, çocuklar ... ve ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, çocuklar için aylık 350,00'şer TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kusuru, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî -manevî tazminat miktarını istinaf etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; kusuru, davanın kabulünü, velâyeti, aleyhe tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat verilmesini istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin çocuklara küfür ettiği tanıklar ... ve ...'in beyanları ile, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı tanık ...'in beyanlarıyla sabit olduğu halde bu hususlarda erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı, inceleme tarihi itibarı ile ortak çocuklardan ...'in reşit olduğu, kadın lehine tedbir nafakası takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre az olduğu, yoksulluk nafakası miktarının da az olduğu, çocuk ...'in karar tarihinde küçük olduğu, sonrasında reşit olduğu, reşit olduğu tarihte tedbir nafakasının kendiliğinden kalkacağı, çocuk için tedbir nafakası verilmesinin doğru miktarının ise makul olduğu, çocuk ... için tedbir nafakası verilmesinin doğru miktarının ise az olduğu, ortak çocuk ... için iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru, ancak takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, çocuk ...'in karar tarihinde küçük olup sonrasında reşit olduğundan, tarafların çocuk ...'in iştirak nafakasına yönelik istinaf talepleri konusuz kaldığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu ancak miktarının az olduğu, gerekçesi ile davalı erkek vekilinin tüm istinaf talebinin esastan reddine, davacı kadın vekilinin kusura, kadın için takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakasına, maddî-manevî tazminat miktarına, ortak çocuk ... için tedbir-iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına ortak çocuk ... için İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile 22.06.2020 dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının 04.12.2023 tarihi itibarı ile aylık 500,00 TL ye yükseltilerek erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 500,00 TL iştirak nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, davacı kadın için İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile 22.06.2020 dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 04.12.2023 tarihi itibarı ile aylık 1.000,00 TL ye yükseltilerek erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; maddî ve manevî tazminat miktarları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Meral'e yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.