"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/314 E., 2023/1275 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin
hükmünün gerekçe yönünden düzeltilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/515 E., 2021/827 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçe yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; bağımsız konut açılmayıp erkeğin ailesi ile birlikte yaşamaya zorlandığını, erkeğin anne ve babası ölene kadar onlarla birlikte yaşadığını, erkeğin yurt dışında yaşadığını, senede 2-3 ay kadının yanında kaldığını, evin ve çocukların giderlerine katkı sağlamadığını, telefonla görüştüğünde kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, tehdit ettiğini, ortak çocuğu azmettirerek kadına karşı şiddet eylemlerinde bulunduğunu, çocuğun bıçak çekip annesini boğmaya çalıştığını, erkeğin kadına bir çık defa fiziksel şiddet uyguladığını, kadın sığınma evine sığındığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebepleriyle tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artış yapılmasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; yıllardır yurt dışında işi gereği çalıştığını, yılın 5 ayını Türkiye'de geçirdiğini, kadının evi habersiz ve gerekçesiz terk ettiğini, kadınla telefonda görüştüğünde kadının çocuklardan şiddet gördüğünü beyan ettiğini, kadına eve dön çağrısı gönderdiğini, bu çağrıya cevap vermediğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin Almanya'da çalıştığı ve ikamet ettiği, her yıl bir kaç aylığına aile konutuna geldiği ve kaldığı, aradan geçen uzun yıllara rağmen kadını yanına götürmediği, Almanya'da iken düzenli ve sürekli para göndermediği, eve bakmadığı, parayı kadın adına değil üçüncü kişilere kadına iletilmek üzere gönderdiğini beyan ettiği, bu nedenle kadının sorunlar yaşadığı baskı altında kaldığı, erkeğin eve düzenli bakmadığı, erkek ve ailesinin kadına baskı yaptığı, evden çıkmasını istemediği, bu nedenle tarafların büyük oğlu ...'i anne aleyhine tahrik ederek çocuğun anneye şiddet hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmasına sebebiyet verdikleri ve kadına baskı yaptıkları, kadını sebepsiz aldatma ile itham ettikleri, erkeğin kadına ilgi, sevgi, saygı göstermediği, şiddet hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunduğu, ailesinin kadına ve evliliklerine olumsuz müdahalesine engel olmadığı, kadının bir kusurunun tespit edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, adın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin herhangi bir kusurlu davranışının ispat edilmediğini belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili 27.07.2023 tarihli dilekçesinde özetle; ortak çocukların pasaport ve vize işlemleri ile yurt dışına çıkarılmaları hususunda babalarına izin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının dava dilekçesinde dayandığı ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalardan mahkemece hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenen uzun yıllar yurt dışında çalışmasına rağmen eşini yanında götürmediği, ailesinin evliliklerine ve kadına olumsuz müdahalelerde bulunmalarına engel olmadığına ilişkin maddî olgu ve olayların somut, tutarlı, görgüye dayalı, davacı tanık beyanı ile kanıtlandığı, bu kusurların erkeğe yüklenilmesinin isabetli olduğu, erkeğe yüklenen bu kusurlar dışında, sunulan delilerle usulüne uygun şekilde ispat edilemeyen, soyut ve görgüye dayalı olmayan kadından duyuma dayalı tanık beyanları ile gerekçeli karar içeriğine göre kadının duruşmada tespiti yapılan beyanlarında belirtilen ve sunulan delillerle ispat edilmeyen diğer maddî vakıaların hüküm tesisine esas alınarak erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin isabetli görülmediği, bu itibarla; yaşanan olaylarda mahkemece erkeğin kusurlu olduğuna dair sonuç tespiti, kadının yasal koşulları gerçekleşen boşanma davasının kabulü ile boşanma hükmü verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile erkeğin kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin yüklenen kusurların niteliği yönünden kısmen kabulü ile kararın kusur gerekçesinin erkeğe yüklenen kusurların niteliği yönünden açıklanan şekilde düzeltilmesine, erkeğin sair istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi'nin 28.07.2023 tarihli ara kararı ile boşanma ile velâyeti babaya verilen ortak çocukların yurt dışına çıkışı için pasaport ve vize işlemleri ile çocukların yurt dışına çıkışlarında davacı annenin muvafakatinin aranmamasına, velâyet hakkı sahibi babanın velâyeti kendisinde olan çocukların yurt dışına çıkışı için pasaport ve vize işlemleri ile çocukların yurt dışına çıkışlarında yetkiye sahip olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın, nafakanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.