Logo

2. Hukuk Dairesi2024/119 E. 2024/8451 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçları gözetilerek maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususlarda bozulmasına, diğer yönleri ise onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/87 E., 2023/181 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/665 E., 2021/632 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin defalarca eve geldiğinde kapının kilidinin değiştiğini gördüğünü, müvekkilinin ailesiyle görüşmediğini, ne temizlik ne de ortak çocukla ilgilenmediğini, "sen gay misin" gibi sözler söyleyerek hakaret edip tehditler savurduğunu, çocukları müvekkiline karşı doldurduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetinin müvekkiline tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili 1.11.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde; 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının tanık ...'ye davacı eşi hakkında eşinin erkek arkadaşları ile vakit geçirdiği, top gibi ortada gezdiğini ifade ettiği, davacı erkeğin ise, eşini ve çocuklarını darp ettiği, "o. çocuğu, babanın kabrini sinkaf ederim, şerefsiz evladı, sülaleni sinkaf ederim, orospu" şeklinde sözler söylemek suretiyle hakaret ettiği, eve geç geldiği, eşi ve çocukları ile gereği gibi ilgilenmediği, çocuğu ve eşinin intifak ve iaşesi için gerekli giderleri yeterince karşılamadığı, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediği, başka kadınlarla mesajlaştığı, davalının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog tarafından düzenlenen Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2019/936 esas (bölünme sonrası 8. Aile Mahkemesi 2020/119 esas) sayılı dosyası ve mahkeme dosyasındaki sosyal inceleme raporları kapsamında velayetin anneye tevdiine, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile velayet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının daha ağır kusurlu olduğu yazılmış ise de dosya kapsamı ve hüküm bir arada değerlendirildiğinde bu ifadenin maddî hata niteliğinde olduğu, davacı erkeğin ağır kusurlu bulunduğunun ve İlk Derece Mahkemesince davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayandığı açık olmakla sehven 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası yazılmasının da resen düzeltilmesi gerektiği, kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı halde talep dışına çıkılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kamu düzeni gereği, tarafların boşanma sebebinin 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası olarak değiştirilmesine, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususta yeniden hüküm tesisine, kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, erkeğin başkası ile gayri resmi evlilik yaptığını ileri sürerek; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 26 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 inci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle ortak çocuk Zehra'nın temyiz incelemesi sırasında ergin olduğunun ve bu çocuk yönünden iştirak nafakası talebinin konusuz kaldığının anlaşılmasına göre davalı kadının aşağıdaki paragraflar dışında kalan temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ergin olmayan velayete konu çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Bölge Adliye Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.