Logo

2. Hukuk Dairesi2024/11 E. 2024/7461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zinaya dayalı boşanma davasında, erkeğin zina eyleminin ispatı, boşanma koşullarının varlığı, velayet, nafaka ve tazminat hükümlerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin zina yaptığı sabit olduğundan ve boşanmaya karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı erkeğin temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/124 E., 2023/270 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/752 E., 2021/755 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili şehir dışında iken müvekkilinin kimlik bilgileri ile rezervasyon yaptırarak başka kadınla otel kaldığını, sadakatsiz davrandığını, davalının eve sürekli geç geldiğini, bazen gelmediğini, müvekkili ve çocukları ile iletişim kurmadığını, ailesini ihmal ettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini beyanla, davalının sadakatsizliği olmakla tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini,

müvekkilinin yurtdışından gelecek olan arkadaşının istediği üzerine, her ne kadar kendisi ve eşinin kimlik bilgileri ile iki kişilik otel rezervasyonu yaptırmış ise de, arkadaşının gelmemesi üzerine kendisinin otelde tek başına kaldığını, müvekkilinin eşini aldatmadığını, davacının sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilini aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, müvekkilinin akrabalarının yanına gitmediğini, müvekkilini ayrılmakla tehdit ettiğini beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin taraflara ortak bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediği, evini eşini ihmal ettiği, işini bahane ederek eve geç geldiği, davacı eşine karşı ilgisiz olduğu, başka kadınla birlikte olduğu ve eşini aldattığı, davacının bir kusurunun tespit edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, çocuklar ile davalı arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ve miktarı, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, eşinin kimlik bilgilerini kullanarak başka bir kadınla 07.06.2019 tarihinde bir gecelik konaklama yaptığı, o tarihte davacının şehir dışında olduğu, davalının zina vakasını gerçekleştirdiğinin sabit olduğu, sosyal inceleme raporuna göre çocukların üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesinin yerinde olduğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen davalının çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılım zorunluluğu olduğundan çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun, miktarlarının tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre makul olduğu, davacı lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, davacının istinaf talebinin bulunmadığı da gözetildiğinde tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ve miktarı, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından zinaya dayalı olarak açılan boşanma davasında davalı erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı ve davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 169 uncu, 174 üncü 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davanın özel boşanma nedeni olan zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılığının ve davanın zinadan kabulüne karar verildiğinin, bu nedenle davalı erkeğe başkaca kusur yüklenmesi mümkün olmadığından İlk Derece Mahkemesince erkeğin kusur olarak yüklenen evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmeme, evini ve işini ihmal etme, işini bahane ederek eve geç gelme ve davacı eşine karşı ilgisiz olma" vakıalarının erkeğin kusurlarından çıkartılması gerektiğinin anlaşılmış bulunmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.