Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1219 E. 2024/8030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu ve hükmedilen tazminat miktarının uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı erkeğin evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediği ve boşanmaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/788 E., 2023/1662 K.

DAVA TARİHİ : 30.07.2018

KARAR : Kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/663 E., 2023/17 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının gerek müvekkili gerekse çocukları ile sürekli tartışma çıkararak ailenin huzur ve sükununu bozduğunu, müvekkiline sevgi saygı göstermediğini, aşağıladığını, davalının odasını ve yatağını ayırdığını, buzdolabını da ayırdığını, kendisine ayrı mutfak erzağı aldığını, müvekkiline sürekli hakaret ve beddua ettiğini, lakap taktığını, müvekkiline bir eş gibi davranmadığını, müvekkiline "seni sevmiyorum, severek evlenmedim, istemiyorum" dediğini, müvekkilinin 16 yıl Avusturya'da çalıştığını, müvekkilinin davalıya kendisine Türkiye'den bir ev almasını istediğini söylediğinde, davalının gülerek "sen kadın mısın ki sana ev alayım" dediğini, bu nedenle tartışma çıktığını, davalının 2 sene önce eşyalarını toplayıp müşterek haneyi terk ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin, davacıyı da yurtdışına götürdüğünü, müvekkilinin kazandığı paraları davacının adına bir hesap açıp orada biriktirdiğini ve harcamalarını davacının yaptığını, davacının cinsel anlamda eşine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, evin işlerini ve sorumluluklarını yerine getirmemeye başladığını, müvekkilinin 2017 yılında Türkiye'ye ziyaret için geldiğinde kalp krizi geçirdiğini, üç ay boyunca Avusturya'ya dönemediğini, bu süre zarfında davacının müvekkilinin yanında olmadığını, davacının yurtdışından emekli olduğunu, yoksulluk nafakası talebinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine "seni ben almadım, babam istediği için aldım," şeklinde aşağıladığı, yatağını ve yiyeceklerini ayırarak eşinden bağımsız yaşadığı, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediği, en son tartışmada da evi terk ettiği gerekçesiyle evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilerek kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf da istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek tazminatların miktarı ve nafakaların reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, davanın ve tazminatların kabulü ile kusur belirlemesi yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumları dikkate alınarak istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi'nin ilgili bentlerinin kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 450.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, tazminatlar ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadına hükmedilen tazminatların uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.