"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2573 E., 2023/3309 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/475 E., 2023/464 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalının davasının reddine, davalı karşı davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin davalı kadın ile evine temizliğe gelen kişi aracılığıyla tanışarak görücü usulü ile 10.08.2021 tarihinde evlendiklerini, davalı kadının evlendikten 14 gün sonra 24.08.2021 tarihinde müşterek konutu terk ederek gittiğini, evlilik süresince müvekkiline hakaret ettiğini ve tahrik eder davranışlarda bulunduğunu, müvekkilinin ilk evliliğindeki sıkıntılar nedeniyle sabırlı davrandığını ve davalıya karşı herhangi bir sözel veya fiziksel şiddette bulunmadığını, davalının; ilk evliliğinden olan çocuklarını da müşterek konuta çağırdığını ve birlikte yaşamaya başladıklarını, evliliğin üçüncü gününden itibaren davalının ve ilk evliliğinden olan çocuklarının müvekkiline karşı saldırgan ve saygısız davranışlar sergilediklerini, müvekkiline yönelik küfür, hakaret ve toplum içerisinde küçük düşürücü davranışlarda bulunduklarını, 14 gün süren evlilik süresince yalnızca bir kez cinsel birlikteliğin yaşandığını, davalının sürekli bir bahane ile müvekkilinin bu yöndeki taleplerini reddettiğini, sebebini sorduğunda ise hakaret ettiğini, davalının kuaföre gitmek için evden çıktığını, sonrasında ise geri dönüp evdeki eşyalarını alarak evi terk ettiğini, daha sonra geri dönüp evde bulunan bir kısım eşyalarını da alarak o sırada müşterek konutta bulunan davacının oğlu ve kız kardeşinin yanında "bu adam kaba saba ben bununla yaşamam" diyerek müvekkiline boşanmak istediğini bildirdiğini, davalının müşterek konuttan ayrılırken alınan ziynet eşyalarını da götürdüğünü, davalının evlilik süresince sürekli telefonla görüştüğünü, evli bir eşe yakışmayacak tavır ve davranışlar sergilediğini, davalının boşanmak için müvekkilinden 30.000,00 TL talep ettiğini, davalının niyetinin aile kurmak olmadığının ortaya çıktığını beyanla davanın kabulüne karar verilerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminat takdirini talep ettiğini , yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili karşı dava ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin tüm iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, tarafların 2021 yılı Ağustos ayında görücü usulü ile evlendiklerini, davacı karşı davalının; kadının iki yetişkin çocuğu olduğunu ve birlikte oturacaklarını bilerek, çocuklarına bakmayı da kabul ve taahhüt ederek evlendiğini, erkeğin emekli, müvekkilinin ise ev hanımı olduğunu, Merzifon'da ev temizliği ve günlük tarla işlerine giderek yaşam savaşı verdiğini, erkeğin kısa süren evlilik boyunca müvekkilinin her sözüne, davranışına karşı çıkıp, tartışma çıkardığını, müvekkiline "çingen karı" diye hitap ettiğini, banyoda yanan doğalgazı kestiğini, evde yenen ekmeğe bile "beni batıracaksınız" diyerek tartışma çıkardığını, garip davranışlar sergilediğini, müvekkilinin kızı banyodayken banyonun kapısını gözetlediğini, oğlunun poposuna sık sık dokunduğunu, kısa süre içerisinde gerek davacı karşı davalının ve gerekse erkeğin oğlu ile kızının bu evliliğe karşı çıktıklarını, davacı karşı davalının ve çocuklarının müvekkiline "götünü siktiklerim" diyerek hakaret ettiklerini ve erkeğin müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin çaresiz bir şekilde şahsi eşyalarını alarak Merzifon'a dönmek zorunda kaldığını, tarafların yaklaşık iki aydır ayrı yaşadıklarını, davacı karşı davalı erkeğin müvekkiline yönelik küfür ve hakaretlerinden dolayı müvekkilinin Merzifon İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu, evlilik birliğinin bozulmasında davacı karşı davalı erkeğin kusurlu olduğunu beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakası takdirini, 100.000 TL manevî tazminat takdirine karar verilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen davalı karşı davacı kadın tanıklarının görgüye dayalı anlatımlarıyla kocanın kadına hitaben "çingene" diyerek hakaret ettiği ve aşağıladığının ispatlandığı, erkek tarafından kadına isnat edilen kusurlu davranışların ispatına elverişli tanık beyanı yer almamakta olup başkaca delil sunulamadığından kadına yüklenecek herhangi bir davranış tespit edilemediği gerekçesi ile davacı karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı- davacı kadının tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı- davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, davalı- davacı kadın yararına 26.05.2022 tarihli duruşmanın 1 no'lu celsesinin 5 no'lu ara kararıyla dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına ve boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devamına, boşanma hükmünün kesinleşmesi sonrasında 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası takdir ve tayinine, nafakanın bir defada kocadan alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve nafaka yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'îler yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; davalı karşı davacı kadının davasının kabulünün ve davacı karşı davalı erkeğin davasının reddinin hakkaniyete uygun olup olmadığı, nafaka ve tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.