Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1228 E. 2024/8475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu değerlendirilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2524 E., 2023/3246 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/679 E., 2023/711 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kusur belirlemesi ve asıl davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı erkek bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı erkek vekilinin "kusur belirlemesi ve asıl davanın kabulü" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadına hakaret ve küfür ettiğini, annesinin kadına hakaret ettiğini duymasına rağmen bu duruma ses çıkarmadığını, ayrıca erkeğin annesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin ortak çocuklarla ilgilenmediğini, kadının Viyana'ya taşınmak istememesine rağmen erkeğin evden ayrıldığını, evin elektiriğini kestirdiğini, ihtiyaçları gidermediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek karşı dava dilekçesinde özetle; kadının marka takıntısı olduğunu, lüks harcamalar yaptığını, kadının erkeği tehdit ettiğini ve hakarette bulunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin; annesinin tarafların evliliklerine müdahalesine engel olmadığı, erkeğin annesinin davacıya küfür ettiği ancak orada olmasına rağmen sessiz kaldığı bu duruma engel olmadığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, erkeğin annesi ile birlikte Viyana'ya dönme kararı aldığı bu durumun kadın tarafından kabul edilmemesi üzerine erkeğin evden ayrıldığı, evin elektriklerini kestirdiği ve bu süreçte kadına ve çocuklara ihtiyaçları için para vermediği gibi evden ayrılmadan öncede yeterli miktarda para vermediği; kadının ise; erkeğe hakaret ve küfür ettiği, Türkiye'de davalının işlerinin iyi gitmemesine rağmen kadının bu maddî duruma göre davranmadığı, eski ekonomik harcama yaşantısına devam ettiği ve erkekten sürekli kendisine araba almasını istediği, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, lehine takdir edilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kabul ettiği kusurların usul ve yasaya uygun olduğunu, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf talebinin kabulü ile hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf itirazların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin, kusur belirlemesi ve asıl davanın kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.