Logo

2. Hukuk Dairesi2024/122 E. 2024/1714 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gözetilerek, bozmaya uyularak verilen kararın kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2275 E., 2023/3099 K.

DAVA TARİHİ : 24.06.2019 - 07.07.2019

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evlilikleri hakkında yalan söylediğini, şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, evden zorla çıkardığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, dostlarıyla ve arkadaşlarıyla görüşmesine dahi yasak getirdiğini,sinkaflı sözlerle hakaret ettiğini, telefona mesaj atarak hakaret ettiğini ve aynı gün eşyalarını alarak evi terk ettiğini, yolda ablasının sevgilisi E., “Sen adam mısın lan, kadından uzaklaştırma alıyorsun, ibne” diyerek üzerine yürüdüğünü, eve geldiğinde evinin darmadağın olduğunu ve bir miktar para, muhabbet kuşu ve bazı eşyaların izinsiz davalı yan tarafından alındığını, davalı ve yakınlarının tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını, işyeri arkadaşları ve işvereninin önünde hakaret ve küfürlere devam ederek küçük düşürdüğünü ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadına hakaret ettiği, tehdit ettiği, evliliği konusunda yalan beyanda bulunduğu, kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen yaptığı evlilik hususunda davacıyı kandırma vakıasının evlilik öncesinde meydana geldiği, evlilik öncesi meydana gelen olaylar, boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğin eşine hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediği vakıasının ceza dosyası ile sabit olduğu; kadının istinaf edilmeyerek kesinleşen eve bakmadığı, yükümlülüklerini yerine getirmediği kusurlarının yanında 03.07.2019 tarihinde meydana gelen olayda kardeşi İlhan'ın eşine şiddet uygulamasına tepkisiz kaldığının ceza dosyası ile sabit olduğu gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği; ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davalı- davacı erkeğin gündelik işlerde çalıştığı, davacı-davalı kadının ise çalışmaya başladığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu, bu durumda düzenli ve sürekli bir gelire sahip olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddesinde ifade bulan şartların oluşmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince erkeğin kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine, gerçekleşen kusur durumuna göre tarafların tazminat talepleri ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı- davacı erkeğin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 26.04.2023 tarih, 2022/11075 Esas ve 2023/1976 Karar sayılı ilamıyla; Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- davacı erkeğin, davacı- davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;kusur, tazminatların miktarı,yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatların az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlk Derece Mahkemesi kararının (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.