Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1232 E. 2024/8607 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya yol açacak derecede şiddetli geçimsizlik olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, eşinin kendisini terk ettiğini ve sadakatsiz davrandığını ispatlayamaması ve mahkemelerin delil değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı ve davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2131 E., 2023/2062 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/85 E., 2019/142 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; tarafların 29.09.1998 tarihinde evlenmiş olup bu evlilikten 2 ortak çocuklarının bulunduğunu, evlendikten sonra taraflar arasında geçimsizlik başladığını, fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, davalının sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin ... ilçesinde çalıştığı dönemde aradaki mesafe nedeniyle evine ayda bir kez gelebildiğini, ortak çocukları ...'in bu dönemde okuldan eve geldiğinde annesinin kendisini eve almadığını, para verip bakkala gönderdiğini, dışarıda vakit geçirmesini istediğini, bu olayın birkaç kez tekrarlandığını, 2013 yılında müvekkilinin ilçedeki çalışmasını bıraktığını, her gün eve gelmeye başladığını, davalının bu süreçte çocuklarını da bırakıp evden ayrıldığını, müvekkilini aldattığını, en son müvekkilinin evdeki birikimini ve altınlarını alarak ortadan kaybolduğunu, davalının eşini aldattığını beyanla tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini,, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek müvekkili lehine 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalının süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı eşin kadına şiddet uyguladığı ve evden kovduğu iddiasıyla davalının ortak konuttan ayrıldığı, davacının da daha önce açılan boşanma davasında eşinin hiçbir neden yokken evden ayrıldığını iddia ettiği, o tarihten beri ayrı yaşadıkları, fiili ayrılığın tek başına şiddetli geçimsizlik nedeni olmadığı, davacının sadakatsizlik iddiasını da kanıtlamadığı, bu nedenle davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının evi terk ederek gittiğini ve bu hususun tanık anlatımları ile doğrulandığını, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olmasına rağmen mahkemenin davalının iddialarını dikkate alarak "davacı eşin kadına şiddet uyguladığı ve evden kovduğu iddiasıyla davalının ortak konuttan ayrıldığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı eşin kusurlu olduğunu beyan ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın ret gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispat edemediği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararların hukuka aykırı olduğunu, davalının evi terk ederek gittiğini ve bu hususun tanık anlatımları ile doğrulandığını, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olmasına rağmen mahkemenin davalının iddialarını dikkate alarak "davacı eşin kadına şiddet uyguladığı ve evden kovduğu iddiasıyla davalının ortak konuttan ayrıldığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı eşin kusurlu olduğunu beyan ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.