"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2277 E., 2023/2929 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/456 E., 2023/622 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl ve birleşen davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evliliğin başından beri sürekli sorun yaşadıklarını, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, başka bir kadına ev açtığını, ortak çocuklara da kendi dükkanında çalışmaları konusunda baskı yaptığını, kadının ailesi ile görüşmediğini ve kadının babasına "şerefsiz" diyerek hakaret ettiğini, kadını bayramlarda bile ailesinin yanına göndermediğini, kadını zorla kendi ailesinin köydeki evine götürüp köy işleri yaptırdığını, tarafların 20 gündür ayrı yaşadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin evlilik süresince fiziki, sözel ve ekonomik şiddet uyguladığını, 2022 yılının Mayıs ayında kadını evden kovduğunu, tarafların ortak konutunda erkeğin 2022 yılı Haziran ayında başka bir kadın ile dini nikah kıyarak birlikte yaşamaya başladığını, bu nedenle zina fiilini işlediğini belirterek 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 750.000,00 TL maddî, 500.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek asıl davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin işte olduğu sırada kadının evdeki eşyaları da alarak evi terk ettiğini, evi terk ettikten sonra casus gibi erkeği gözetlemeye başladığını, kadın tarafından sunulan delillerin hukuka aykırı olduğunu, evlilik süresince kadının cinsel anlamda uzak olduğunu, erkeği küçümseyip toplum içinde rencide ettiğini, maddî çıkar olarak gördüğünü belirterek tarafların boşanmalarına, kadının fer'î taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada erkeğin kadına sürekli psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, sürekli olarak ''salaksın, malsın, hiçbir şeyden anlamıyorsun'' şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, evin ihtiyaçları için para vermek istemediği, 'bu evden defolup gideceksin, yarın sabah seni bu evde görmeyeceğim, yoksa seni gebertirim'' şeklinde sözler söyleyerek evden kovduğu, başka bayanla imam nikahı kıyarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, birleşen davada zinanın varlığının ispatlandığı gerekçesiyle kadının asıl davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.400,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının birleşen davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarı, ÜFE oranında artırım yapılmaması, kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu, nafakaların artırımına ilişkin talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, hükmedilen tazminatların miktarının da az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına ve nafakalara artırım uygulanmamasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminatların miktarının çok fazla olduğunu, erkeğin ekonomik durumu ve kusur derecelerinin göz önüne alınmadığını, erkeğin asgari ücret ile çalıştığını, malvarlığının bulunmadığını, hükmedilen iştirak nafakasının de hakkaniyete aykırı olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini, kadının da çalıştığını bu nedenle kadına hükmedilen nafakanın kaldırılması gerektiğini belirterek davaların kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile tazminatlar, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaların kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları ile tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.