Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1236 E. 2024/8605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminatların belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık anlatımları ve sağlık kurulu raporu ile davalının şiddet uyguladığı ve aşırı alkol tükettiği, davacı tarafından açılan boşanma davasının hukuken dayanaklı olduğu, alt mahkeme kararında usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2271 E., 2023/2914 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/230 E., 2023/464 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 31.01.2019 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden Kahraman adında 2019 doğumlu ortak çocuklarının ulunduğunu, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, birden çok kez psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ilişkisi olduğu kadını müşterek konuta getirdiğini, müvekkiline hizmetçi gibi davrandığını, alkol bağımlısı olduğunu belirterek tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 Sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini istediği, akabinde 26.11.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacı kadının dayandığı vakıaların doğru olmadığını, müvekkilinin askerlik döneminde bulunduğu sürede davacı kadının ailesinin evine taşındığını ve müvekkilinin askerden dönmesinin akabinde müşterek konuta dönmek istemediğini, davacı kadın ve ailesinin ortak çocuğu davalı erkeğe göstermediğini, kadının ailesinin davalı erkeğe hakaret ettiklerini, şiddet uyguladıklarını, kadının ailesinin yönlendirmeleri ile hareket ettiğini beyanla ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek tarafların 4721 Sayılı Kanun 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının evlilik birliği içerisinde davacıya karşı şiddet uyguladığı ve aşırı alkol tüketimi olduğu durumlarda davacıya şiddet uyguladığının tanık anlatımları ve sağlık kurulu raporu ile sabit olduğu gerekçesi ile davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle açılan davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, davacı lehine 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, ortak çocuk Kahraman'ın velâyetinin davacıya verilmesine ve davalı ile kişisel ilişkinin tesisine, ortak çocuk için 2 no'lu celsede dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 16.05.2023 tarihi itibari ile 1.100,00 TL arttırılarak 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile velâyet yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ve velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar, tazminatlar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 169 uncu maddesi, 174 üncü, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi 328 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.