Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1259 E. 2024/8910 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, dava şartlarının oluşup oluşmadığı ve bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi davası için boşanma davasının kesinleşmesi gerektiği, ancak taraflar arasında derdest bir boşanma davası bulunduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince usul ekonomisi gereğince boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1013 E., 2023/1333 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/134 E., 2023/283 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından ön koşulun bekletici mesele yapılması gerektiği yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; mal rejimin tasfiyesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Dava, boşanma davası ile birlikte açılmış olup boşanma dava dosyasından 29.01.2019 tarihinde ayrılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma dava dosyasında davanın reddine karar verildiği, işbu kararın kesinleştiği, işbu karar kesinleşmekle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar hatalı bir şekilde boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de, ortada geçerli bir evlilik birliği bulunmadığını, geçerli bir evlilik birliği bulunmadığından mal rejiminin tasfiye edilmesi gerektiğini, tarafların yaklaşık 6 yıldır ayrı yaşadıklarını ve evlilik birliğinin ortadan kalktığını, bu halde edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettirilmesinin her iki tarafı da mağdur edeceğini, ayrıca bu süreçte müvekkilinin katılma alacağına kavuşmasının engellenmesinin mülkiyet hakkını da ihlal eder nitelikte olduğunu, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin davalı ile hiçbir evlilik bağı kalmayan müvekkilinin hakkını da ihlal eder nitelikte olduğunu, işbu davanın açılmasında müvekkilinin kusurunun olmaması nedeniyle aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda davanın görülebilirlik ön koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği; taraflar arasında açılan boşanma davasının reddedildiği, işbu kararın kesinleştiği, taraflar arasında halen açılmış derdest bir boşanma davasının bulunduğunun da ileri sürülmediği, somut olayda taraflar arasındaki mal rejiminin devam etmesi nedeniyle davanın görülebilirlik ön koşulunun bulunmadığı, Mahkemece davanın görülebilirlik ön koşulu yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında Eskişehir 2. Aile Mahkemesinin 2023/348 Esas sayılı açılmış boşanma davasının olduğunu, işbu dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava şartlarının oluşup oluşmadığı, bekletici mesele noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 30 uncu maddesi, 33 üncü maddesi, 114 ve 115 inci maddesi, 165 nci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 225 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. 4721 sayılı Kanun'un 225 inci maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın ve Dairemizin devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir.

2. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 sayılı Kanun'un md. 30) bekletici mesele yapılmalıdır (6100 sayılı Kanun md. 165/1).

3. Ayrıca, Mahkemece, dava şartı noksanlığı davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez (6100 sayılı Kanun md. 115/3).

4. Somut olayda, taraflar arasında Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce 19.05.2023 tarihinde Eskişehir 2. Aile Mahkemesinin 2023/348 Esas sayılı açılan boşanma davasının olduğu, ancak nüfus kaydına göre boşanma kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince karar tarihinden önce açılmış taraflar arasında görülen bir boşanma davası olduğunun anlaşılmasına göre, usul ekonomisi gereğince Mahkemece, boşanma dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.