"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/55 E., 2023/353 K.
DAVA TARİHİ : 14.12.2016
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi ile boşanmaya karar verilmesi halinde kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2018 tarihli kararı ile erkeğin şeker hastalığını söylediği ancak tansiyon hastalığını evlenmeden söylemediğini, birbirlerine hakaret ve küfür ettiklerini, eşini cezalandırmak için küstüğünü ve uzun süre konuşmadığını, yiyeceklerini dolapta ayrı yere koyduğunu, kendi alışverişini yaptığını, annesininin, her kavga sonrası kadının annesini arayarak boşansınlar dediğini, annesinin kadının yaptığı yemekleri çöpe döktüğünü, tarafların aynı yatağı paylaşmak yükümlülüğü için çaba sarfetmediği, cinsel sorunları olduğu, değişik zamanlarda fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise ufak şeylerden kavga çıkardığı, hakaret ve küfür ettiği, aynı yatağı paylaşmak yükümlülüğü için çaba sarfetmediği, cinsel sorunlarının olduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. Davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden .kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30/05/2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 22.11.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi Kararının bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı lehine hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra 2.500,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminatın, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.