"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1259 E., 2023/1479 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/363 E., 2021/129 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin defalarca fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ve aşağılayıcı sözler söylediğini, kadının anne ve babasına da hakaretler ettiğini, kadının ailesine kadını ve bebeği alıp götürmelerini söylediğini, en başından beri çocuğun dünyaya gelmesini istemediğini, aldırmak için baskı kurduğunu, hamilelik süresince kadınla ilgilenmediğini, hizmetçi olduğunu söylediğini, erkeğin ailesinin de kadına hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, erkeğin çocuğu ile hiç ilgilenmediğini, onun zaruri masraflarını dahi karşılamadığını, mal kaçırma gayreti içinde olduğunu, başka bir kadından mesajlar aldığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evi terk ettiğini, kadının fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının asılsız olduğunu, kadının sadece meşru müdafaa kapsamında belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci maddeleri ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 3.000,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00TL maddî, 50.000.00TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin elini, yüzünü ve boynunu çizdiğini, evin kapılarını kırdığını, eşyalara zarar verdiğini, kadının başka bir erkek ile mesajlaştığını görünce kadının ailesini çağırdığını, tartışma yaşandığını, kadın ve ailesi tarafından şiddete uğradığını ve evden ayrıldığını belirterek davanın reddine, boşanma halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma talebini ispatlayamadığı, erkeğin telefon kayıtlarında başka bir kadınla görüşmeleri olduğundan güven sarsıcı davranışta bulunduğu, ortak çocuğun doğumu sırasında kadını yalnız bıraktığı, yanında olmadığı, hamilelik sırasında eşine çocuğunu aldırma konusunda baskı yaptığı, doğum esnasında ve doğum sonrasında bebek ve anneyle ilgilenmediği, kadın hamile iken eve arada sırada geldiği, bebek doğduktan sonra evi terk ettiği, evin ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddelerine dayalı asıl davasının reddine, asıl davanın 166 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'e kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00' dan 3. günü saat 17:00' ye kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10:00 dan 10 Temmuz saat 17:00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 400,00TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00TL'ye çıkarılmasına ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 600,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kişisel ilişki süreleri, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, bunun yanı sıra tarafların birbirine şiddet uyguladığının, kadının erkeği evden kovduğunun, erkeğin ise kadına hakaret ettiğinin de sabit olduğu, bu durumda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına; erkeğin kusur belirlemesi ve kişisel ilişki sürelerine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminata, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 1. günü saat 10:00'dan 2. günü saat 18:00'e kadar, okulların yarı yıl tatilinin ilk haftası Pazar günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan, 31 Temmuz saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının beyanları esas alınarak hüküm kurulduğunu, erkeğin tanıklarının ve delillerinin değerlendirilmediğini, kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların kaldırılması gerektiğini, erkeğin asgari ücret ile geçindiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.