"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1390 E., 2023/1817 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/171 E., 2022/354 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin yatağını ayırdığını, ev işlerinde ve çocuk bakımında yardımcı olmadığını, kadının kapanmak istemesine şiddetle karşı çıkarak "ben de üzerine kuma getiririm o zaman" dediğini, bu konuda erkeğin ve ailesinin baskı yaptığını, 26.02.2020 tarihinde erkeğin evi terk ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 60.000,00 TL maddi, 60.000.00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, çocuklara rahat bakabilmek için erkeğin başka odada yatmasını kadının istediğini, kadının evle ve çocuklarla ilgilenmediğini, haftanın 4 günü hobileri ve günleri nedeniyle dışarıda olduğunu, evde misafir kabul etmediğini, aile ve akrabalarıyla evde görüşmek istemediğini, kadının kapanmak istemesine erkeğin sadece rızası olmadığını belirttiğini, erkeğin annesine saygı sınırını aşacak şekilde bağırdığını ve hiç görüşmediğini, boşanmak istediğini söylediğini, kadının evden gitmesini istemesi üzerine erkeğin evden ayrıldığını sonra evin kilidinini değiştirildiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yatakları ayırması ve kadının tesettüre girmesi konusunda olumsuz söylemlerde bulunması yönünden kusurlu olduğu; kadının ise evin kapı kilidini değiştirmesi ve ortak konuta girmesini engellemesi yönünden kusurlu olduğu, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iştirak nafakası yönünden talep aşılmış ise de erkek tarafından buna ilişkin istinaf talebi bulunmadığından eleştiri sebebi yapıldığı, erkeğe yüklenen yatakları ayırma kusurunun kadın tarafından ispat edilemediği, bu halde eşinin kapanması nedeniyle olumsuz söylem ve davranışlarda bulunan erkek ile müşterek hanenin kapı kilidiğini değiştirmek suretiyle eşinin konuta girmesini engelleyen kadının, boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının anlaşıldığı, eşit kusur nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine kadının tazminat taleplerinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.