Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1303 E. 2024/8676 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, varsa kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/348 E., 2023/2898 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/434 E., 2021/1547 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını sürekli azarladğını, küfür ettiğini, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını, sonra tekrar bir araya geldiklerini, tarafların Konya iline taşınmasından sonra erkeğin sürekli olarak alkol almaya her gece eve geç saatlerde gelmeye, geldikten sonra ise kadını darp edip ağır küfür ve hakaretlerde bulunmaya başladığını, darp olaylarından dolayı evlilik birliğinin çekilmez bir hal alması karşısında kadının 2017 yılı Temmuz ayında müşterek haneyi terk etmek zorunda kaldığını, erkeğin yine alkol alarak kadını ikamet ettiği ailesinin evine gelerek hakaret ve küfürler etmeye başladığını, 12.02.2018 ve 29.11.2018 tarihlerinde ayrı ayrı iki şikayette bulunduğunu, uzaklaştırma kararları verildiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar yararına ise ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin sürekli alkol kullandığı, evine geç saatlerde geldiği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret içeren sözler sarf ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında sınırlı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 300.00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçeiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyeti düzenlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, kişisel ilişki süresi, çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki süresinin çocukların yaşı ve üstün yararı gereği yetersiz olduğu gerekçesiyle ortak çocuk ...'ın tedbiren anneye teslimine ve baba ile çocuklar arasında yeniden kişisel ilişki tesisine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yöne ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle halen baba yanında bulunan ortak çocuk ...'ın tedbiren anneye teslimine, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında her ayın 1.ve 3. Haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan Pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan 3. günü akşam saat 17.00'ye kadar, Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00'dan son günü akşam saat 17.00'ye kadar, sömestr tatilinin 1. günü sabah saat 10.00'dan 7. günü akşam saat 17.00'ye kadar çocukların babalarıyla birlikte kalmasına, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yakın akrabaların tanıklıklarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kadının erkeği terk ettiğini, kök ailesine daha fazla özen gösterdiğini, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini, tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarlarının yüksek olduğunu, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının fazla olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların kusurlarına göre tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uyun belirlenip belirlenmediği ile velâyet düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.