"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/541 E., 2023/802 K.
DAVA TARİHİ : 28.11.2018-04.01.2019
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm kurma
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olması ve tazminatlar için talep edilen faiz hakkında hüküm kurulmaması yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, yasal faizi ile birlikte miktarları artırılarak maddî ve manevî tazminatlara karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili ve davalı karşı davacı kadın asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sürekli şikayet ettiğini, temizlik ve yemek konusunda yetersiz olduğunu, müvekkili ile ilgilenmediğini, müvekkilinin ailesi ve arkadaşları ile görüşmesine karşı çıktığını, müvekkilinin ailesine soğuk davrandığını, müvekkilinin annesine hakaret ettiğini, tehdit ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilini arkadaşları ve çevresine karşı küçük düşürdüğünü, müvekkili işi nedeniyle geç geldiğinde sorun çıkardığını, telefon, bilgisayar ve sosyal medyadaki tüm hesaplarını kontrol ettiğini, davalının annesinin davalının maaşına haciz koydurduğunu, müvekkilinin de borcunu ödediğini, bakımına dikkat etmediğini, kadınlık görevini yerine getirmediğini, kendisine mercedes araç aldırdığını, çocukları alarak kendisini terk edeceğinin söyleyerek müvekkilini tehdit ettiğini, isteği üzerine Karşıyaka adliyesine tayin olduğunu, çocukları da yanında götürdüğünü iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyraınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, ilgisiz davrandığını, eve geç ve alkollü geldiğini, sadakatsiz olduğunu, yaptığı yemeklerini yemediğini, yaptığı temizliği beğenmediğini, defalarca şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ailesini küçümsediğini, gece kulüplerine gittiğini, başka bayanlarla görüşüp mesajlaştığını, kilosuyla alay ettiğini, cinsel yükümlülüğü ihlal edip, yatakları ayırdığını, 15 Temmuz'da kendisini yalnız bıraktığını, ilgilenmediğini, evden kovduğunu, evlilik yüzüğünü takmamaya başladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, kendisine ait hesaptan para çektiğini, bu ev benim diyerek evden kovduğunu, çocukların ve evin ihtiyacını karşılamadığını, görüş sormadan taşınmaz mal sattığını, evin kilidini değiştirdiğini, çocuğun ve kendisinin eşyalarını balkona attığını, dinsel anlamda boşandım dediğini, arkadaşlarını arayarak kayıp ihbarında bulunduğunu, küçük düşürdüğünü, beddua ettiğini, davacı karşı davalı erkeğin kişilik bozukluğunun bulunduğunu iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 6.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakaya yıllık %16 oranında faiz uygulanmasına, kendisi için aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 1.500.000,00 TL maddî, 1.500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının haber vermeksizin tayin talebinde bulunduğu, İzmir'e tayininin çıktığı, erkeğin bundan haberdar olmadığı, kadının ise fiziksel ve psikolojik olarak şiddet gördüğü iddialarına karşın, davalı karşı davacı kadının dava açılmadan önce çocukları ile birlikte davacı karşı davalı erkeğin evine döndüğü, 12 gün kadar sömestr tatilinde birlikte yaşadıkları, bir daha denemek için bir araya geldikleri, tatilden sonra birbirlerine gönderilen mesajlarda "seni seviyorum canım" gibi mesajlar gönderdikleri, her iki tarafın birbirlerini suçladıkları, önceki olaylarla ilgili birbirlerini affettikleri, affetmeseler dahi hoş görüyle karşıladıkları, sonrasında davalı karşı davacı kadının ispatlanan kusurlu bir davranışının bulunmadığı, buna karşın kadın davacı karşı davalı erkeğin 2018 yılı Mart ayından sonra dava açılana kadar yabancı kadınlarla görüştüğü, sadakatsiz davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalı erkeğin kusurlu olduğu, tarafların barışmalarından sonra davalı karşı davacı kadının kusurunun ispat edilemediği, ortak çocukların uzun zamandır anne yanında yaşaması karşısında velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için nafakaya, davacı karşı davalı erkeğin bankada 2.000,000,00 TL civarında parasının olması karşısında mevcut ve beklenen menfaatleri zarar gören davalı karşı davacı kadın için bir miktar maddî, kişilik hakları zarar gördüğü için bir miktar manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve Efe'nin velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk ... için Karşıyaka 1. Aile mahkemesince verilen aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına, karar tarihinden itibaren ... için aylık 6.000,00 TL, Efe için aylık 4.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsil edilerek kadına ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, nafakaların Şubat 2023 tarihinden başlamak üzere birer yıllık dönemler halinde yıllık TÜFE oranında arttırılmasına, davalı karşı davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 70.000,00TL manevî tazminata, nafaka ve tazminatlara ilişkin fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin tarihli kararına kararına karşı ;
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, çocuklarla baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması, nafaka ve tazminatların miktarı, nafakaya uygulanacak faiz ile maddî ve manevî tazminata faize hükmedilmemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli 2022/1064 Esas, 2022/1755 Karar sayılı kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, çocuklarla baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması, nafaka ve tazminatların miktarı, nafakaya uygulanacak faiz ile maddî ve manevî tazminata faize hükmedilmemesi reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 04.07.2023 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu ve tazminat için talep edilen faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan hususlar yönünden ise erkeğin tüm ve kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla, davalı karşı davacı kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamı sonrasında tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmadığını, hükmedilen tazminatların miktarının fahiş olduğunu, erkeğin mal varlığına yönelik kadının beyanlarının esas alındığını, buna ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığını, erkeğin üzerine kayıtlı olan taşınmazları miras yolu ile edindiğini, bu taşınmazlar için açılan tapu iptal ve tescil davaları nedeniyle erkeğin hakkına düşen payın azaldığını, aynı zamanda kamulaştırma davalarının da mevcut olduğunu, mal varlığının büyük bir bölümünü kaybettiği ya da kaybedeceği, bu nedenle miras yolu ile kalan taşınmazların erkeğin mal varlığı hesaplanırken değerlendirme dışı tutulması gerektiğini belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın asıl temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin mal varlığına göre hükmedilen tazminatların miktarının düşük kaldığını belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının bozma ilamına, dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat az olup bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden davalı karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Melek'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Yavuz'a yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.