"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1911 E., 2023/1927 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Körfez 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/550 E., 2022/226 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların kızları ...'yı müvekkilinin rızasını almadan müvekkilinin istemediği bir kişi ile evlenmesine destek verdiğini, bu yüzden huzurlarının kalmadığını, müvekkilinin 3 yıl önce boşanmak üzere Körfez Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığını, boşanma davasının Körfez Aile Mahkemesinin 2014/81 Esas, 2015/147 Karar sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın 08.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, ret kararından sonra 3 yıl geçmiş olduğunu, tarafların tekrar bir araya gelmediğini, kesintisiz bir şekilde ayrı yaşamaya devam ettiklerini, evlilik birliğinin yeniden kurulamadığını, bu süreçte davalı yoksulluğa düşmediği halde müvekkilinden para alabilmek amacıyla nafaka davası açtığını, Körfez Aile Mahkemesinin 05.07.2018 Tarih, 2016/519 Esas, 2018/434 Karar sayılı kararıyla müvekkilinin davalıya aylık 200,00 TL tedbir nafakası ödemesine karar verildiğini, tarafların tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son maddesi gereği boşanmalarına yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin verdiği sorumluluğu hiçbir zaman yerine getirmediğini, müvekkilini ve ortak çocukları hiçe saydığını, uzun yıllar ailesinden uzak başına buyruk yaşadığını, ortak konuta dahi gelmediğini, müvekkili ve ortak çocuklarıyla ilgilenmediğini, müvekkiline kötü muamelede bulunduğunu, zaman zaman fiziksel şiddete varan davranışlar olduğunu, erkeğin müvekkiline ait evde bulunan ziynet eşya, paralar ve kendisine ait arabayı alıp gittiğini, Çanakkale ilinde bulunan taşınmazı müvekkilinin bilgisi dışında sattığını belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin eşini ve çocuklarını hiçe saydığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı ve ortak haneyi terk ettiği belirtilerek, erkeğin tam kusurlu olduğu, aynı zamanda 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin son fıkrası şartlarının gerçekleştiği belirtilerek erkeğin davasının 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kabulüne, kadının davasının 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı, manevî tazminat ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminatın miktarı ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ekonomik sosyal durumları ve kusur durumu dikkate alınarak istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı-davacı kadın lehine 750,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarı, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, nafaka ve tazminat talepleri ile miktarlarının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanaklarında ve dosya kapsamında kadının emekli olduğu, oğluna ait evde kaldığı ve üzerine kayıtlı taşınmazlarının bulunduğu, erkeğin de emekli olduğu ayrıca aylık 2.000,00 TL ücretle çalıştığı, üzerine kayıtlı taşınmazlarının bulunduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği kabulü ile yoksulluk nafakası takdir edilmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf itirazı kabul edilerek lehine yoksuluk nafakasına hükmedilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemeyeceği ve kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir. O halde, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde karar verildi.