"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2136 E., 2023/2083 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/924 E., 2022/684 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacının düşüncelerine önem vermediğini, karar alırken ilk evliliğinden olan çocukları ile karar aldığını, davacıyı maddî kaygılar taşıdığını söyleyerek eleştirdiğini, kendisine baskı yaptığını, davacının anne ve babası ile görüşmesini istemediğini, hakaretler ettiğini, bağırdığını, sindirmeye çalıştığını, fiziksel şiddet uyguladığını, davalının davacıyı hastaneye götürmediğini, tehdit ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,adın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl Aralık ayında açıklanan, 12 aylık TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına hükmedilmesine, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının anne ve babasına aşırı bağımlı olduğunu, davacının ailesinin sürekli davacıyı eve çağırdıklarını ve davacının uzun süreli anne babasının yanında kaldığını, davacının anne ve babasına bakmak için müşterek haneden gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını hastaneye götürmediği ve kadına hakaret ettiği, kadının ise ortak haneye dönmediği belirtilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki tarafın açtığı boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-davalı kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.250,00 TL yoksulluk nafakası hükmedilmesine ve bu nafakaların kararın kesinleşmesini takip eden her yıl ocak ayında TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki tarafın vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
1.Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve hükmedilen nafakaların miktarları yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve hükmedilen nafakalar yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin mehkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında kadının hastane giderlerini karşılamayarak eşini ailesine muhtaç bıraktığı ve bu suretle evlilik birliğinin gerektirdiği görevleri yerine getirmediği; kadının ise, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı ve ortak konuta dönmediği belirtilerek, mevcut kusur durumuna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle tarafların kusura, kadının reddedilen tazminatlarına ve yoksulluk nafakasına istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi'nin ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, davacı-davalı kadın lehine aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, tarafların sair istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki tarafın vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri:
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamını imkânsız kılan geçimsizliğin varlığı, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları, erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.