"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2276 E., 2023/3101 K.
DAVA TARİHİ : 31.07.2019
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinden bu yana sürekli tartıştıklarını, davalının her tartışmada müvekkilini suçlu bulduğunu, yemek yapmadığından şikayetçi olduğu, evlilik birliği içerisinde davalının müvekkiline herhangi bir maddî desteği olmadığını, müvekkilinin hamilelik sürecinde doktor masrafları da dahil tüm ihtiyaçlarını müvekkilinin kendisinin karşıladığını, davalının kusurlu olduğunu beyan ederek, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 1.500,00 TL, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve ev eşyası alacağına yönelik talebinin ve mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının çok kıskanç bir yapıya sahip olduğunu, müvekkilini sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, müvekkilinin çocuğuna daha iyi bakmak için birden fazla işte çalıştığını ve para biriktirdiğini, hiçbir masraftan kaçınmadığını beyan ederek açılan boşanma davasının reddini, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, kadının boşanmanın fer'îlerine yönelik nafaka ve tazminat taleplerinin, ziynet eşyaları ve ev eşyalarının iadesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin sinirli, agresif bir yapıya sahip olduğu, bağırıp çağırdığı, eşine psikolojik şiddet uyguladığı, onun çalışmasını istemediği, evin geçiminin daha çok davacı kadının kazancı ile sağlandığı, en son yaşanan tartışma esnasında erkeğin, davacı kadının ve babasının üzerine yürüdüğü, kadının ailesine hitaben "alın kızınızı götürün" dediği ve davacının ailesinin kızlarını alarak evden ayrıldıkları, bu şekilde ayrı yaşamaya başladıkları; davacı kadının ise davalı erkeğin ailesini istemediği taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına olanak vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu, bu geçimsizliğin davalı erkeğin ağır kusurlu davranışlarından kaynaklandığı davacı kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, davacı anne ve davalı babanın velâyet konusundaki istem ve görüşleri, sosyal inceleme raporu, küçüğün yaşına, sağlık ve eğitim durumuna, alıştığı ortama ve tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusurları ile dava süresince gözlemlenen eğilimleri değerlendirilerek küçüğün velâyetinin davacı anneye verilmesinin küçüğün çıkarına uygun olduğundan ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile küçük arasında 4 yaşına kadar "yatısız" 4 yaşından sonra ise "yatılı " kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen küçüğün bakımına, eğitim ve gözetimine katkıda ve yardımda bulunmak için çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre ayrıca tarafların kusur durumları ve görülecek zarar dengesi de gözetilerek 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası şartları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadının, ziynet alacağına yönelik taleplerinin ve mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin bu dosyadan tefrikine, davacı kadının eşya alacağına yönelik talepleri konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda Mahkemece, davalı erkeğe kusur olarak izafe edilen "davacı kadın ve babasının üzerine yürüdüğü, davacının ailesine hitaben alın kızınızı götürün dediği" şeklindeki vakıaya kadın tarafından dilekçeler aşamasında usulüne uygun bir şekilde dayanılmadığından davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği yine erkeğe kusur olarak izafe edilen "eşine psikolojik şiddet uyguladığı, çalışmasını istemediği, evin geçiminin daha çok davacı kadının kazancı ile sağlandığı" vakıaların ispatlanmadığı, kanıtlanmayan vakıaların da kusur olarak izafe edilemeyeceği, davalı erkeğin en son tartışmada eşine sinirli bir şekilde bağırdığı; davacı kadının ise istinaf edilmeyerek kesinleşen kusur durumuna göre davalının ailesini istemediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, kadının boşanma davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı birinci maddesinin koşulları oluştuğundan tarafların boşanmalarına karar verilmesinin sonuç itibariyle doğru olduğu ancak erkeğe yüklenilen kusur gerekçesi, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve çocuk ile davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılması yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı erkeğe yüklenilen kusurların gerekçesinin düzeltilerek tarafların eşit kusurlu olması olması nedeniyle tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4. Cumartesi günleri sabah saat 09.00’dan, takip eden Pazar günü akşam saat 17.00’a kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00’dan 3. günü akşam saat 17.00’a kadar, eğitim dönemi yarıyıl tatillerinin ilk haftası, Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan, takip eden Cuma günü akşam saat 17.00'e kadar, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09.00'dan 31 Temmuz akşam saat 17.00'e kadar, her yıl babalar gününde sabah saat 09.00'dan akşam saat 17.00'e kadar, baba tarafından anne konutundan alınmak ve teslim saatinde anne konutuna teslim edilmek suretiyle kişisel ilişki düzenlenmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur ve tazminatların reddi yönünden; davalı erkek vekili tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 26.04.2023 tarih, 2022/11084 Esas ve 2023/1936 Karar sayılı kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen vakıalarda sinirli agresif yapıya sahip olup bağırarak konuşan ve davacı kadına psikolojik şiddet uygulayan erkeğin davalı erkeğin ailesini istemeyen kadına göre daha ağır kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata,sair yönlerden verilen hüküm temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.