Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1340 E. 2024/8599 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, müşterek çocukların velayetinin kime verileceği, nafaka ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadının ailesiyle görüşmesini engellemesi, düzenli bir çalışma hayatının olmaması, evin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaması, davacı kadına fiziksel şiddet uygulaması ve boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olması, davacı kadına atfedilebilecek bir kusurun ispatlanamaması, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin onların üstün yararına olması gözetilerek mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2181 E., 2023/3252 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/162 E., 2022/413 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 17.12.2012 tarihinde evlendiğini ve bu evlilikten 2014 doğumlu ..., 2015 doğumlu ... ve 2018 doğumlu Yıldırayefe isimlerinde üç ortak çocuğunun bulunduğunu, dava tarihinden 5 yıl önce eşi ile sorunlar yaşamaya başladıklarını, sorunların gün geçtikçe daha da büyüdüğünü, şiddet gördüğünü, davalının alkol ve uyuşturucu kullandığını, kendisine karşı aşağılayıcı konuşma ve hareketlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet gördüğünü, daha sonra kendi ailesinin evine gidip kendi evine geri döndüğünde davalının "bu eve gelmeyeceksin" dediğini beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, aralarında şiddetli geçimsizlik olduğundan bahisle dava tarihinden başlayarak aylık 750,00 TL tedbir nafakasının ve dava bitiminde yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini, dava tarihinden başlayarak tedbiren ortak 3 çocuğunun geçici velâyetinin tarafına verilmesini dava bitiminde ortak çocuklarının velâyetinin tarafına verilmesine karar verilmesini, dava tarihinden başlayarak ortak 3 çocuk için aylık 500,00'er olmak üzere toplamda 1.500,00 TL tedbir nafakasının ve dava bitiminde iştirak nafakasının davalıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini, davalıdan 50.000,00 TL manevî tazminatın alınarak tarafına verilmesini, dava masraflarının ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasını kabul etmediklerini, davalının hiç bir zaman uyuşturucu madde kullanmadığını ve alkol bağımlılığının bulunmadığını, davalının davacıya şiddet uygulamadığını, davacının düşerek bileğini incittiğini, davacının evi terk ettiğini, davalının; davacıyı kovmadığını, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilerek ortak çocuklardan davacı kadın ile yaşayan ...'ın velâyetinin ivedilikle yargılama aşamasında tedbiren sonra da tamamen davalı müvekkiline verilmesini, müvekkili yanında kalan diğer ortak çocukların velâyetlerinin de yargılama aşamasında tedbiren sonra da tamamen davalı müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadının ailesiyle görüşmesini istemediği, engellediği, düzenli bir çalışma hayatının olmadığı, evinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenle evden ayrılmak zorunda kaldığının görgüye dayalı tanık beyanlarıyla sabit olduğu, davalı erkeğin, davacı kadının hiçbir sebep yokken evi terk ettiğini iddia etmesi karşısında; davacının tanıklarının kadının vücudunda darp izleri gördüklerini beyan ettiğinden, davalı tanıklarının buna ilişkin beyanlarına itibar edilmediği gerekçesi ile davacı tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, davacı lehine 15.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, ortak çocuklarının velâyetinin davacıya verilmesine ve davalı ile kişisel ilişkinin tesisine, ortak çocuklar yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00'er TL'nin karar kesinleşene kadar tedbir; kesinleştikten sonra ise iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını ve ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddi yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu, davacı kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispatlanamadığı bu hali ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; davacı kadının kusurlu olduğunu, erkeğe atfedilebilecek kusurun bulunmadığını, bu hali ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı davanın kabulü ile ve ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olup olmadığı nafaka ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.